‘Dokuzuncu gezegen Güneş Sistemi’ni hizasından çıkarabilir’

0
6226
planetX
planetX

Varlığı uzun yıllardır tartışılmasına rağmen henüz doğrudan gözlemlenmeyen dokuzuncu gezegen hakkında yeni bir bulgu elde edildi. En son Mart ayında sunduğu araştırma ile dokuzuncu gezegenin varlığına dair deliller sunmayan çalışan Mike Brown’ın ekibi, ‘Planet 9’un Güneş Sistemi’ni ‘salladığını’ öne sürdü.

Mike Brown, Plüton’a ‘cüce gezegen’ unvanını kazandıran ismin ta kendisi. Sosyal medyada @plutokiller kullanıcı adıyla bulabileceğiniz Brown, California Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech) meslektaşı Konstantin Batygin ile yeni bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, Ağustos ayında Chadwick Trujillo ve Scott Sheppard adlı gökbilimcilerin sunduğu bilgileri destekler nitelikte.

Karanlıkta gizlenen dev

Trujillo ve Shephard, yıllar öncesine dayanan ilk araştırmalarında, Kuiper Kuşağı’ndaki cüce gezegen Sedna ve diğer küçük gök cisimlerinin çok daha büyük bir cismin çekim etkisinde olabileceğini fark etmişti. Kuiper Kuşağı’ndaki gök cisimlerinin fazlasıyla eliptik olan yörüngeleri, Güneş’ten 600AU mesafede (1 AU = Güneş ile Dünya arasındaki mesafe) yer alan, Dünya’nın 2 ile 15 katı büyüklükte bir gezegen olabileceğine işaret etmişti. Gezegenin kütlesi, Dünya’nın yaklaşık 10 katı olarak öngörüldü.

İki isim, Ağustos ayında The Astronomical Journal dergisinde yayımlanan araştırmalarında, Planet 9 hakkında elde ettikleri yeni bilgileri sundu. Araştırmaya göre, Güneş Sistemi’nin dış bölgesinde büyük bir gezegenin varlığına işaret eden yeni gök cisimleri tespit edilmişti.

Söz konusu gök cisimleri, aşağıdaki çizimde kırmızı ile gösterilen Planet 9’a ait günberinin içine düşüyor. Günberi, yerin Güneş’e en yakın olduğu mesafeyi temsil ediyor. Yani bir gökcisminin yörüngesindeki yıldıza en yakın olduğu nokta.

planet9_02

Trujillo ve Shephard, çapları yaklaşık 200 kilometre olan 15 gök cisminin Planet 9’un günberisi içinde gösterdi. Grafikte, dokuzuncu gezegenin Planet X olarak adlandırıldığına da dikkat çekelim.

Araştırmada öne çıkan en önemli sonuç, Sheppard’ın Planet 9’un varlığını yüzde 80 olarak göstermesi.

6 derecelik fark nereden geliyor?

Dokuzuncu gezegen 21 Aralık 2012’nin ardından efsanevi bir gök cismi olmaktan çıkarılarak ciddi bir şekilde araştırılmaya başlandı. Aslında keşfi 1983’e uzanan esrarengiz gezegen, Maya takvimi teorileri nedeniyle kamuoyu gözünde bilimsel gerçeklikten uzak kaldı. Arka planda ise Brown ve birçok meslektaşı Planet 9’u aramaya devam etti.

Dokuzuncu gezegein Güneş Sistemi’nin sarstığı ifadesini kullanan kişi ise Brown’un ekibinde yer alan Elizabeth Bailey. Bailey’e göre, Planet 9 o kadar büyük ki Güneş Sistemi’ni yavaşça hizasından çıkarıyor.

Güneş, gezegenlere kıyasla farklı bir eksen üzerinde dönüyor. Merkür’den Neptün’e kadar tüm gezegenler, Güneş’in etrafında aynı düzlemde hareket ediyor. Ancak bu düzlem, Güneş’in ekseninden 6 derece dışarıda yer alıyor.

planet9

Bu durum, yıldız sistemlerinin oluşumu hakkında elde edilen bilgilere ters düşüyor. Gezegen disklerini temsil eden gaz ve materyal kütleleri yoğunlaşarak gök cisimlerini oluşturdukları zaman, hareketleri merkezi yıldız tarafından sağlanıyor. Böylece, sistem içindeki tüm cisimlerin aynı düzlemde yer alması gerekiyor. Güneş Sistemi’ne bakıldığında ise ‘bir gücün’ gezegenleri olması gereken hizadan çıkarıyor olabileceği akla geliyor.

Ne zaman göreceğiz?

Planet 9 veya Planet X’in Güneş’ten çok uzak kalan yörüngesi, onu görmeyi engelleyen ana faktör olabilir. Bugüne kadar Kepler ve diğer uzay teleskoplarının keşfettiği binlerce dış gezegen adayının yanında, Planet 9’un görülememesi ise son derece karanlık bir yerde olduğuna işaret ediyor.

Gökbilimciler, Planet 9’un yörüngesinin 20,000-30,000 yılda tamamlandığını ve Güneş’in ekseninden 30 derece dışarıda olduğunu tahmin ediyor. Caltech ekibine göre, bu konum Güneş Sistemi üzerinde çok büyük bir çekim gücü uyguluyor. Önümüzdeki 6 milyar yıl içinde, Güneş Sistemi’ndeki 6 derecelik açı farkı muhtemelen daha da büyüyecek.

solarsystem_002

Planet 9 hakkında bugüne dek toplanan veriler, birbirlerine uyumlu olduğu gibi her yıl üzerlerine yenileri ekleniyor. James Webb Uzay Teleskobu gibi en ileri teknoloji gözlem uyduları Planet 9’u belki görebilir.

Ya da, Kuiper Kuşağı’nın derinliklerine ilerleyen New Horizons, sessiz sedasız Planet 9’un izini bulmak için görevlendirilmiş olabilir.