ABD’de bilimsel araştırma bütçesi dibe vurdu

    0
    3586
    MIT search shutter
    MIT search shutter

    Dünyanın en saygın teknik üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), ABD hükümetinin temel bilim alanlarına ayrılan bütçeyi azaltmasının ülkenin geleceğini riske attığı uyarısında bulundu.

    Irak ve Afganistan savaşlarında kanla sulanan topraklardan fışkıran petrol kadar borç yapan ABD, Nisan 2015 itibariyle 18 trilyon dolar (daha doğrusu $18,151,908,849,687.15) dış borç yapmış durumda. Durumun ciddiyeti, 2013’te iflas eden ve 2014 yazında 89 milyonluk su borcunu ödemek için 16 binden fazla hanenin suyunu kesmek zorunda kalan Detroit kentinin düştüğü halle bir nevi özetlenebilir. Söz konusu şehrin ABD otomotiv sanayisinin merkezi olduğunu hatırlatalım.

    Dağları aşan borcunu güçlü ticaretinin getirdiği sıcak para akışıyla dengelese de, ABD’de işler dışarıdan görüldüğü kadar iyi gitmiyor. MIT tarafından hazırlanan ‘The Future Postponed’ adlı rapor, federal hükümetin siber güvenlik, uzay keşfi ve salgın hastalıklar gibi alanlarda bütçe kesintisine gitmesinin gelecek için büyük riskler doğurabileceği uyarısında bulunuyor.

    ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri gibi büyük hükümet kurumlarının bütçelerinde azalma yaşandığına dikkat çeken rapora göre, araştırmalara harcanan para federal bütçenin sadece yüzde 3’ü. Uzay keşif programının Apollo hazırlıklarıyla tavan yaptığı 1968’de ise bu oran yüzde 10’du.

    Raporu hazırlayan komünitenin başında yer alan fizikçi Marc Kastner, ‘İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bilimsel araştırmalara yapılan federal yatırımın en düşük seviyeye indiğini ve bu durumun ABD’nin geleceğini tehdit ettiğini’ belirtti.

    Bilimsel araştırmalara harcanan paranın ABD GSYİH’sına oranı yüzde 0.4’ün altında düştü.

    ‘Petrol yerini yeşile bırakmalı’

    MIT raporu, 2014’te ABD’nin dışında elde edilen başarılara dikkat çekti. 67P kuyrukluyıldızına ESA (Avrupa Uzay Ajansı) tarafından keşif aracı indirilerek bir ilke imza atılması ve dünyanın en güçlü süperbilgisayarının Çin tarafından geliştirilmesi, öne çıkan örnekler olarak verildi.

    Robotik alanında elde edilen başarılar biraz daha öne çıksa da, siber güvenlik, botanik bilimi, füzyon enerjisi, salgın hastalıklar, savunma sanayi gibi alanlarda yatırımların yetersiz kaldığı vurgulandı.[quote_box_right]En çok bilimsel makale üreten ülkelerden biri olan ABD’de halkın yüzde 25’i Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü bilmiyor.[/quote_box_right]

    Rapor, ekonomi açısından sağlık, enerji ve ileri teknoloji; stratejik yetenekler açısından süperbilgisayarlar, bilgi güvenliği sistemleri ve ulusal savunma; ulusal prestij açısından ise uzay-keşfi gibi alanlarda deniz aşırı ülkelere yetenek kaçırıldığını söyledi.

    MIT, ABD’nin geçtiğimiz yıl bir numaralı petrol üreticisi konumuna yükselmesinin haklı olarak kutlanması gerektiğini ancak 40 yıl önce OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler) ülkelerini kapsayan petrol ambargosuyla geliştirilen hidrolik kırılma teknolojilerinin de federal bütçe desteğiyle yapıldığı hatırlatıldı.

    Fosil enerjilerin on yıllar içinde yeşil enerjiyle değişmesi gerektiğini vurgulayan MIT, gelişmiş güneş hücreleri, batarya tasarımları ve füzyon enerji yöntemleri üzerinde araştırmaların başlaması çağrısında bulundu.

    Dünya Güneş’in etrafında mı dönüyor?

    21. yüzyılda odaklanılması şart teknolojileri çok iyi özetleyen rapor, öte yandan bütçe desteğinin artırılması için atılması gereken politik veya finansal adımlara örnekler sunmadı.

    Reuters’a rapor hakkında yorum yapan Amerikan Fizik Topluluğu’ndan Michael Lubell, ‘raporun araştırma yapılacak alanları iyi tanımladığını ancak politik engellerin de gözden geçirilmesi gerektiğini’ söyledi.

    ABD’de geçmişte yapılan araştırmalar bilim alanında dışarıdan fark edilmeyen yatırım eksikliğinin topluma da yansıdığını göstermişti. Ulusal Bilim Derneği tarafından Şubat 2014’te 2,200 ABD’li üzerinde yapılan ankette, katılımcıların yüzde 25’i Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü bilememişti.

    Aynı ankette, katılımcıların yüzde 90’ı, ‘bilim insanlarının dünyanın zorluklarını çözmek için uğraştıklarını ve insanlığın yararına çalıştıklarını’ söylemişti.