ABD’nin İran için B planı: MOP

0
4170
b52 mop 003
b52 mop 003

ABD ile İran arasında 3 Nisan’da sağlanan tarihi nükleer anlaşma, dünyanın iki önemli gücü arasındaki dengeleri yeniden şekillendirebilir. İran’ın yeraltında gizlice nükleer projelerine devam etme olasılığı halinde ABD’nin B planı şimdiden mevcut.

İran’ın sürekli sivil amaçlar için yürüttüğünü savunduğu nükleer programı, İran ile Batı arasında Stuxnet ve Flame gibi kötü amaçlı yazılımların geliştirilmesinden İsrail tarafından düzenlendiği düşünülen suikastlara kadar uzanan son derece gerilimli yıllar yaşanmasına neden olmuştu. ABD merkezli uluslararası ambargoların baskısını giderek hissetmeye başlayan İran, yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin önderliğinde izlediği ılımlı diplomasiyle gerçekleşmesi zor görünen bir anlaşmaya imza atmayı başardı.

Yapılan anlaşma kapsamında İran 10 yıl içinde 19 bin olan santrifüj sayısını 6 bine indirecek ve düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum stokunun üçte ikisini yurt dışına çıkaracak. Ek maddeler ise Fordo nükleer tesisinin fizik ve teknoloji merkezine dönüştürülmesini, Natanz’ın tek nükleer tesis olarak kalmasını ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) denetimlerini öngörüyor.

Olumlu gelişmelerin yanı sıra, düşmanlıklarını saklamayan iki ülkenin B planları olduğu da düşünülüyor. Bu planlar, İran’ın gizlice yeraltında nükleer projelerine devam etmesi ve Batı’nın dokunamayacağı bir hedef haline gelmesini sağlayacak nükleer silahı üretmesi. ABD, bu olasılığa karşı önlemini almaya başladı bile.

Dev sığınak bombası geliştiriliyor

ABD-İran anlaşmasının sağlanmasının ertesi günü Wall Street Journal’a konuşan üst düzey bir Pentagon yetkilisi, İran’ın belirlenen şartlara uymaması halinde ‘bombalanacağını’ belirtti.

Adı açıklanmayan yetkili, dünyanın en büyük sığınak bombası olarak bilinen MOP’un (Massive Ordnance Penetrator) geliştirildiğini ve denendiğini açıkladı. Yetkili, ‘Pentagon’un gerekli olduğu halde İran’a askeri müdahale seçeneğini masadan kaldırmadığını’ söyledi.

‘Tüm bombaların anası’ olarak da tanımlanan MOP, 13,608 kiloluk ağırlığıyla en güçlü yeraltı sığınaklarını bile dümdüz edebilecek bir silah olarak gösteriliyor. MOP,

GBU-57 MOP prototipi. [Wikipedia]
GBU-57 MOP prototipi. [Wikipedia]
geliştirilmesinden önce var olan en ağır sığınak bombaları GBU-28 ve GBU-37’den en az 5 kat daha ağır.

WSJ’de yer alan bilgiye göre, Pentagon’un MOP denemeleri İran müzakerelerinin öncesinde başladı. En son deneme, Ocak ayı ortasında yapıldı ve Missouri’deki Whiteman Hava Kuvvetleri Üssü’nden havalanan B-2 bombardıman uçağı açıklanmayan bir noktaya MOP’nin en yeni versiyonunu bıraktı.

Haberde, tasarımı ve güdüm sistemi geliştirilen bombanın art arda bırakılması halinde İran ve Kuzey Kore’deki nükleer tesisleri imha edebileceği belirtildi. ABD, İran’a yönelik değerlendirmesini, dağ içine inşa edilen Fordo tesisini öngörerek yaptı.

ABD’li yetkili, bombanın elektronik sistemlerinin de geliştirildiğini ve yerden güdüm sistemine müdahe edilmesinin daha zor olduğunu belirtti. Bomba, üzerine gelen roketleri hedefinden saptıracak sinyal bozucu sisteme de sahip.

WSJ, ABD’li yetkililerin MOP denemesine ait bir videoyu İsrail’le paylaştığı bilgisini de verdi.

Fordo tesisi. [Google Maps]
Fordo tesisi. [Google Maps]

‘Başka bir savaşı kaldıramayız’

İran ile Çin, Rusya, Fransa, Birleşik Krallık, Almanya ve ABD’nin yer aldığı P5+1 ülkeleri arasındaki anlaşma, 18 ay süren görüşmelerin ardından sağlandı.

Obama, anlaşmanın ‘tarihi bir uzlaşma’ olduğunu belirtirken, ‘Ortadoğu’daki yeni bir savaşı önlemenin en iyi yolu olduğunu’ söyledi. Obama, ‘dünya güçleri tarafından desteklenen bu anlaşmanın tam olarak uygulanması halinde Ortadoğu’da çıkabilecek yeni bir savaştan daha kötü bir opsiyon olduğunu mu düşünüyorsunuz’ ifadesini kullandı.[quote_box_right]ABD ve İran’ın, nükleer anlaşmanın yürümemesi halinde B planları üzerinde çalıştığına kesin gözüyle bakılıyor.[/quote_box_right]

İran, Mahmud Ahmedinejad döneminde Batı’nın baskılarına olabildiğince karşı koymuş ve nükleer programında geri adım atmayacağını birçok defa gözler önüne sermişti. İran’ın Kum kentindeki yeraltı tesisi Fordo’nun 2011’de ortaya çıkarılması Batı’yı iyice gererken, Eylül 2011’de Wired tarafından hazırlanan analizde İran’a yapılacak ‘son çare’ operasyonunda yüzlerce savaş uçağı gerekeceği belirtilmişti.

Siber savaşlardan politik kavgaya kadar her alanda uzayan nükleer gerilim, Aralık 2011’de ABD’ye ait RQ-170 Sentinel casus uçağının hack’lenerek düşürülmesiyle yeni bir boyut kazanmıştı. İran, ABD’nin talebini reddederek iade etmediği uçağı tersine mühendislikle deşifre etmiş ve kopyalarını üretmeye başlamıştı.

Anlaşmayla sonuçlanan süreçte, iki tarafın silah teknolojisinden siber savaşlara kadar birçok alanda kendilerini güçlendirdikleri mümkün. Merak edilen husus, dostça yaklaşımların ne kadar süreceği.

Kısa dönemde, ABD ile İran arasındaki anlaşmanın diplomasiye oldukça olumlu yansıyacağı açık. Ancak araya devasa bombalar girerse, ABD’nin dikkatli olması gereken iki husus var. Birincisi, İran’ın kıtalararası balistik füzelerinin İsrail’i dümdüz edebileceği. İkincisi, K.Kore’nin ABD’nin Batı Yakası’nı vurabilecek füzelere sahip olduğu.

İnsanlığın iyiliği adına küresel çapta çatışmalar çıkarmayacak olasılıkların hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini umalım.