Artık Merkür’ün Neden Karanlık Olduğunu Biliyoruz

0
6214
ssoxkh9xiyae93egtljh
ssoxkh9xiyae93egtljh

Merkür’le ilgili gökbilimcilerin kafasını kurcalayan bir şey var: Merkür çok karanlık. Daha az demire sahip olmasına rağmen Ay’dan bile daha karanlık. Ama sonunda, bilim insanları sırrı çözdü ve keşifleri Güneş Sistemi’nin en içteki gezegeni ile ilgili etkileyici geçmişine ışık tutuyor.

Merkür, taş renkli ve karbon bazlı grafit ile kaplı. Dahası, Nature Geoscience’da yayınlanan çalışmalara göre, Merkür’ün üzerindeki grafit arazileri, antik bir lav okyanusunun sebep olduğu kalın bir karbon kabuğunun açıkta kalan kalıntıları olabilir.

John Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvar’ından ve çalışmanın başyazarı gökbilimci Patrick Peplowski, “Bu çok büyük bir sürprizdi. Soru şu ki: eğer karbon kalıntıları sadece Merkür’de var ve diğer gezegenlerde yoksa, nasıl bir süreç bu kadar karbonu biriktirmiş olabilir?” dedi.

Bilim insanları bir sene önce Merkür’deki karanlığın sebebinin, tipik faktörler olan demir ve titanyum değil de karbon olabileceğini söylemişlerdi. Gökbilimcileri simülasyonlarla gösterdi ki, Güneş Sistemi’nin ilk zamanlarında grafit bakımından zengin göktaşları Merkür’e yağmış olabilir.

Eşyazar ve MESSENGER görevinde Yardımcı Baş Araştırmacı Larry Nittler’in konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:

“Karbon salınımını çözümlemek için MESSENGER’in Nötron Spektrometre’sini kullandık ve bunun Merkür’deki en karanlık materyalle ilişkili olduğunu gördük. Bu materyal büyük bir olasılıkla kabuğun diplerinden ortaya çıkıyor.”

MESSENGER görevinin son günlerinde yapılan alçak rakımlı uçuşlarda toplanılan grafit verileri, Merkür’ün yüzeyinin Güneş Sistemi’ndeki diğer taşlı gezegenlerden çok daha fazla karbona sahip olduğunu gösterdi. MESSENGER’ın verileri aynı zamanda karbonun göktaşı kaynaklı değil de gezegenin kendisinden kaynaklı olduğu bilgisiyle daha uyumlu. Merkür gençken ve şimdi olduğundan daha sıcakken, yüzeyi magma ile kaplıydı.

Merkür’ün tarihini daha yeni keşfediyoruz

Makalenin yazarlarına göre, grafit magma okyanusundan kristalleşip şimdilerde gezegenin yüzeyinde bulunan ve gökcisimlerinin etkisiyle ortaya çıkmış ilkel kabuğu oluşturdu. Bu araştırma, sadece iki uzay aracıyla ziyaret ettiğimiz, Güneş Sistemi’nin en küçük gezegeniyle ilgili ne kadar az bilgiye sahip olduğumuzu gözler önüne seriyor. Merkür 3 milyar mil (4,8 milyar km) yakınımızda durmasına rağmen, bize Plüton’dan çok daha yabancı bir gezegen. Fakat bu ufak gezegenden öğreneceğimiz şeyler, bulmayı beklediğimiz başka dünyalara ışık tutabilir.

“Hala Dünya-Ay sisteminin nasıl oluştuğuyla ilgili sayısız görevle edindiğimiz bilgileri yeniden gözden geçirip düzeltiyoruz. Merkür’ün erken tarihini anladığımızı düşünmek gerçekten safça olur”  diyor Peplowski.

“MESSENGER büyük bir veri yığını ile eve döndü ve henüz sadece küçük bir parçasına bakabildik. Yıllarca içinden çıkarmayı sürdüreceğimiz zengin bir bilgi deposu bulacağımızı düşünüyorum.”