Avrupa Parlamentosu’nun yeni yönetmeliği bilinen internetin sonunu getirebilir

0
3712
Avrupa Parlamentosu Pixabay dijitalX
Avrupa Parlamentosu Pixabay dijitalX

Avrupa Parlemantosu, gelen yoğun eleştirilere rağmen çekimserler hariç 226’ya karşı 438 oyla yeni telif hakkı yasasını onayladı. AB üyesi ülkelerin liderleri yeni yönetmeliğe imza atarsa bu bilinen internetin sonunu getirebilir.

Çok tartışılan o iki madde:

Eleştiriler iki madde etrafında toplanıyor. Bunlardan ilki “link vergisi” olarak da isimlendirilen 11. Madde; 297’ye karşı 393 oyla kabul edildi. Büyük medya kuruluşlarını koruyan ve küçük platformları yok edecek maddeye göre ticari platformlarda paylaşılacak linkler için lisans anlaşması yapılması gerekecek. Yani örneğin bir haber paylaşılmak istenildiğinde Facebook ve Google gibi devler üzerinden “link vergisi” tahsil edilecek. Buna kimin gücü yetmezse oyun dışına itilmiş olacak.

Bir diğer sorunlu madde ise 13. Madde. Buna göre aklınıza gelebilecek Facebook, Twitter ve Youtube gibi tüm sosyal medya devleri, içerik üreticileri tarafından gönderilen tüm ortam türlerini (metin, fotoğraf, müzik, video,vd.) tarayarak telif hakkı ihlali olup olmadığını en başta denetleyecek. Açık şekilde “sansür fabrikalarına” dönüşecek teknoloji devleri, sizin makinenizden çıkmış olsa dahi telif unsuru içeren bir fotoğrafı paylaşmanızı dahi engelleyebilecek. Tıpkı müzik çalan bir ortamda YouTube’un sesi tanıyarak telif hakkı yönetmeliklerini uyguladığı gibi, bir markaya ait ürün görseli fotoğrafınızla eşleşirse bu sansür algoritmasına takılabilecek.

Özellikle 13. Madde’nin açıkça “ifade özgürlüğü”nü engelleyici nitelikte olması Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales gibi internet önde gelenlerini maddeye karşı olduklarını belirtmeye itti.

Avrupa Parlamentosu’nun özellikle “ifade özgürlüğü”nü açıkça kısıtlayan bu kararı nasıl verdiği tartışılmaya devam edecek. Henüz kanunlaştırılmamış olsa da başta Medya Devleri olmak üzere sinema ve müzik endüstrisini korumak adına alınan bu kararlar daha çok tartışılacağa benziyor. Şayet tüm bunlara rağmen yönetmelik yasalaşırsa Avrupa’yı, dünyayı her fırsatta eleştirdiği “ifade özgürlüğü”nden yoksun karanlık bir dönem bekliyor olacak.