Büyük Kırmızı Leke neden bu kadar sıcak?

0
4483
greatredspot
greatredspot

Güneş’ten çok uzakta olmasına rağmen Jüpiter, özellikle orta enlemlerde şaşırtıcı bir şekilde 500 derecenin üstünde sıcaklıklara ulaşıyor. Yeni bulgulara göre gezegenin ünlü Büyük Kırmızı Leke’si bundan çok daha fazla – 1,300 dereceye kadar – sıcaklıklar görülebiliyor. Yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, yaklaşık 16,000 km çapındaki fırtınanın etrafındaki aşırı sıcakları neyin beslediğini sonunda bulduklarına inanıyorlar.

Jüpiter’in üzerindeki ilk ısı analizleri ‘70lerde NASA’nın Pioneer 10 uzay aracı tarafından yapılmıştı. Bu güncel keşif ise NASA’nın Hawaii’deki Kızılötesi Teleskop Tesisi’ni kullanan Boston Üniversitesi’nden araştırmacı James O’Donoghue tarafından gerçekleştirdi. İlk başta, Jüpiter’in devasa kutup auroralarının bu sıcaklıkların sebebi olduğu düşünüldü. Isının 1,700 dereceleri bulduğu kutuplardan, Büyük Kırmızı Leke’nin bulunduğu ekvator bölgesine nasıl ulaştığı ise bilim insanları tarafından çözülememişti.

exoplanet20100203-browse-a-640x350

Halen çözülmesi gereken çok bilinmeyen var

O’Donoghue’nin keşfi ise yüksek sıcaklıkların sebebinin çevredeki atmosferden kaynaklanmadığını, aksine, asıl sebebin fırtınanın kendisi olduğunu öne sürüyor. Araştırmaya göre, ses dalgaları şeklinde atmosfere yükselen enerji, zemindeki girdap nedeniyle ortaya çıkıyor. Dalgalar yüzeye doğru çıkıyor ve yukarı atmosfere çarparken enerji açığa çıkarıyor. Küçük çapta fakat benzer bir etki And Dağları’nda da gözlemlenmişti. Aynı şekilde daha ufak dalgalanmalar Jüpiter’in birçok bölgesinde meydana gelebilir. Bu da gezegenin kendi kendini nasıl ısıttığını açıklıyor.

Jupiter-Great-Red-SpotAkla yatkın olmasına rağmen O’Donoghue’nin teorisi hala onaylanmadı ve gezegenlerin atmosferleri üzerinde çalışan NASA’lı bir bilim insanı, bir metan gazı patlamasının, Kızılötesi Teleskop’un doğru analiz yapmasına engel olabileceğini öne sürdü.

Juno, Kasım’da Kırmızı Leke’nin batı tarafından geçeceği zaman araştırmacılara yakından bakma imkanı sunacak.