Çocukların Gözünden Savaşı Anlatan Bir Hikaye: Çizgili Pijamalı Çocuk

0
45952
theboyinthestripedpyjamas youtube
theboyinthestripedpyjamas youtube

Tel örgülerin arkasındaki çocuğa yaklaşır ve neden hepsinin aynı elbiseyi giydiklerini sorar…

Yazarın 2006 yılında yayımladığı ve Nazi toplama kampları gerçeğini iki çocuğun gözünden anlattığı ilk çocuk romanını temsil eden kitap, Miramax tarafından 2008 yılında sinemaya da uyarlanarak pek çok ödül aldı. Aynı roman, İrlanda’da iki edebiyat ödülünün yanı sıra çeşitli uluslararası ödüllere layık görüldü ve birçok uluslararası ödüle de aday gösterildi. Bu başarılara ek olarak kitap, İrlanda listelerinde 80 hafta bir numarada kalarak büyük bir rekora imza attı ve New York Times’ın çok satanlar listesinin de zirveye yükseldi. Tüm dünyada 5 milyondan fazla satan Çizgili Pijamalı Çocuk, hem 2007 hem 2008 yılında İspanya’da en çok satan kitap olmayı başardı.

“Bu kitabı okumaya başladığınızda, Bruno adında dokuz yaşındaki bir çocukla yolculuğa çıkacaksınız (ama bu kitap dokuz yaşındakiler için değil). Ve er geç Bruno ile beraber bir tel örgüye varacaksınız… Böyle tel örgüler dünyanın dört bir yanında var. Umarız asla rastlamak zorunda kalmazsınız.”

Evet, kitabın arka kapağında yer alan bu cümleler aslında kitabı çok güzel özetliyor. Dokuz yaşlarındaki iki çocuğun dostluk hikayesini okuyoruz ama asla bir çocuk kitabı değil. Yetişkinlerin kirli dünyasını çocukların gözünden bize anlatan çok sarsıcı bir hikaye.

Kitabın konusuna gelirsek;

Çizgili Pijamalı Çocuk’un ana karakteri Bruno, yüksek rütbeli bir Nazi generalinin oğludur. Bir gün Nazi Almanyası Bruno’nun babasını Polonya’ya gönderir. Bruno ve ailesinin yeni evleri bir buçuk milyon Yahudi’nin Naziler tarafından öldürüldüğü Auschwitz toplama kampının bitişiğindedir. Bruno etrafı keşfederken toplama kampının tel örgülerinde bir çocukla, Shmuel ile arkadaş olur. Onların neden orada olduğunu, neden hepsinin aynı kıyafeti giydiğini ve neden hepsinin üzgün olduğunu anlayamaz çünkü Bruno hayatın acımasızlığından bihaberdir.

Kitabın sonunda, “Elbette tüm bunlar çok uzun zaman önce oldu ve böyle bir şey bir daha asla olmaz” ifadesi geçiyor. Keşke gerçek bir cümle olsaydı, keşke sadece kitaplarda okuduğumuz ve gerçek dünyada asla karşılaşılmayan olaylar olsaydı bunlar ama maalesef öyle değil. Belki İkinci Dünya Savaşı dönemi yaşanan ve Yahudilerin görmüş olduğu zulüm kadar olmasa da günümüzde de savaşlar, zulümler ve daha pek çok kötü olay yaşanıyor. Bu acımasızlığı çocukların gözlerinden görmek de kitabı daha da etkileyici ve üzücü yapıyor.

Daha fazla bahsedip kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum, o yüzden şöyle sonlandırayım;

Savaşın korkunçluğunu iki farklı ırktan çocuğun gözünden okuduğumuz sade ama bir o kadar da etkileyici bir hikayeydi. Bruno ve Shmuel ile vedalaşmanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. Özellikle son 10 sayfası inanılmazdı, ara ara aklıma geldiğinde hâlâ gözlerim doluyor. Bence herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.

Çizgili Pijamalı Çocuk, 2008 yılında beyaz perdeye uyarlandı. Her zaman olduğu gibi kitap filmden çok daha güzel ama filmin de oldukça başarılı bir uyarlama olduğunu söylememiz gerek. Birebir kitaptan alınmış replikler ve oyuncu seçimlerinin gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. 

Bruno’nun babasını Harry Potter filmlerinden tanıdığımız David Thewlis oynuyor.  Bu faktör, filmi Harry Potter sevenlerin izlemesi için ek ve olumlu bir sebep. 

Film müziklerinin Spotify listesini de paylaşarak bitireyim. Herkese iyi okumalar ve iyi izlemeler.