Dünya dışı akıllı varlıklar Süper-Dünya gezegenlerde hapsolmuş olabilir

Dünya'dan en az yüzde 40 daha büyük olan Süper-Dünyalar, bilim insanları tarafından yaşam potansiyeli yüksek gök cisimleri olarak kabul ediliyor. Son bir araştırma ise Süper-Dünya'da ortaya çıkmış akıllı medeniyetlerin gezegenlerinde hapsolmuş olabileceklerini öne sürdü. Sebep ise yerçekimi.

0
5113
kepler 62f
kepler 62f

Bildiğimiz gibi yerçekiminin etkisinden kurtularak atmosferin dışına çıkabilmemiz için çok güçlü bir itki gücü oluşturmamız gerekiyor (halen roket kullanan medeniyetler için konuşursak). International Journal of Astrobiology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, bir Süper-Dünya’dan çıkabilmek için gereken kullanılacak roketin anormal yakıt ihtiyacı da hesaba katıldığında 440,000 ton olması gerekiyor. Bu miktar, neredeyse Büyük Piramit’in kütlesine eşit.

Araştırmanın başını çeken Sonneberg Gözlemevi’nden Michael Hippke, “Çok daha büyük gezegenlerde uzay uçuşları çok daha pahalı olmak zorunda… Bu gezegenlerdeki medeniyetlerin uydu kanalları, Ay görevleri veya bir Hubble Uzay Teleskobu olamazdı” ifadesini kullandı.

Gökbilimciler Dünya dışı yaşamın keşfedileceği gezegeni bulmuş olabilir

Kepler-69c. [NASA]

Süper-Dünyalardan çıkmak mümkün mü?

Kepler Uzay Teleskobu’nun başını çektiği dış gezegen taramalarında yaşam olasılığı bulunduran gezegen tiplerinden bir tanesi, Süper-Dünya. Dünya’nın 10 katı büyüklüğe ulaşabilen kayalık gezegenlerden bugüne dek tespit edilen bazıları, yıldızlarının yaşanabilir bölgesinde yer alıyor. Süper-Dünyalar, çok daha güçlü yerçekimi ve kalın bir atmosferi bulunduracağı için, gökbilimciler tarafından “süper yaşanabilir” yerler olarak da değerlendiriliyor.

Araştırma, akıllı medeniyetlerin dev bir gezegende yaşam bulmuş olsa bile oradan çıkacak kadar şanslı olamayacağını savunuyor. Dünya’dakinden katlarca yüksek olan yerçekimi kuvveti, nihayetinde atmosferi delip geçecek bir roket geliştirmeyi çok daha zorlu bir hale getirecek. Hippke’nin hesaplamaları da bu yönde:

Hesaplama için Dünya’dan 950 ışık yılı ötedeki Kepler-20b gezegeni ele alındı. Kepler-20b, Dünya’dan %70 daha geniş ve gezegenimizin kütle olarak 9,7 katı. Kepler-20’de inşa edilecek bir roketin kurtulma hızının da, Dünya’daki bir roketin 2,4 katı olması gerekiyor.

Bu kadar güçlü bir roket inşa etmek, çok yüksek miktarda yakıt gerektiriyor. Yakıt ne kadar fazla ise, roketin ağırlığı da o kadar artıyor.

Yukarıdaki karşılaştırmanın ardından aklımıza gelenleri, Hippke şu şekilde ifade ediyor.

“İnsanlık olarak uzay uçuşları gerçekleştirebileceğimiz bir gezegende ortaya çıktığımız için şanslıyız… Eğer Süper-Dünyalarda başka medeniyetler varsa, bizim kadar şanslı olmayabilirler.”

Uzay asansörü işe yarar mıydı?

Araştırmadaki bir diğer hesaba göre, Kepler-20b’de inşa edilecek Falcon Heavy büyüklüğündeki bir roketin James Webb Uzay Teleskobu (JWST) gibi bir taşıma yüküyle ateşlenmesi için 60,000 ton yakıt lazım. Bu kütle, mevcut en büyük savaş gemilerine dennk geliyor.

Hippke, bir Süper-Dünya’da yaşayan (ve muhtemelen medeniyeti insanlık kadar eski olan) bir dış medeniyetin başka yıldız sistemlerini keşfetmek konusunda da yavaş kalacağını düşünüyor. “Yıldızları keşfetmeye başlamak yerine ana gezegenlerine daha bağımlı olurlardı. Uzaya uydular ve uzay gemileri göndermek yerine yıldızlararası iletişim için lazer ve radyo teleskoplar kullanmayı tercih ederlerdi.”

En yakın Süper-Dünya “koltuğun yanında” bulundu

Süper-Dünyalılar nihayetinde yerçekiminin neden olduğu engeli azaltmak için alternatif yollar deneyecektir. Bir tanesi, roketleri yüksek dağların zirvesinden ateşlemek olabilir. Yine de, çok güçlü yerçekiminin dağların zirvelerini zamanla tıraşlayacağı ve işe yaramaz hale getireceği düşünülüyor. Dünya’da da roketleri yüksek irtifalarda değil ama belli koordinatlardan ateşlemek daha önemli.

Akla yatacak bir çözüm, uzay asansörleri. Dünya’nın geleceği için de kritik bir rol oynaması planlanan uzay asansörleri Süper-Dünyalılara yardımcı olabilir; eğer süper güçlü materyalleri varsa. Dünya’da uzay asansörü kabloları için kullanılabilecek en ideal materyal, karbon nanotüpler. Yerçekimine ucu ucuna direnç gösterebilmeleri ise ileride çok daha güçlü ve ucuz materyallerin geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Kısaca, Süper-Dünyalılar çok daha güçlü bir materyal üretmeden bu opsiyonu da hayata geçiremez.

Spitze “iki yüzlü” Süper Dünya keşfetti

Kepler-452. [NASA]

Dünya dışı akıllı medeniyeler ile neden hala karşılaşmadığımızı açıklayan 12 mantıklı sebep

Roket ateşlemenin zorluğu…

İlk iki seçenek başarısız olunca Süper-Dünyalıların morali haliyle bozulurdu. Ancak bir üçüncü seçenek mevcut. İlk olarak Wernher Von Braun’un Mars yolculuğu projesinde sözünü ettiği çözüm: Nükleer güçlü roketler.

Bir Süper-Dünya için nükleer motorlar çok daha alışılmışın dışında olmak zorunda. Dünya’dan 10 kat büyük bir gezegenden çıkmak için roketin itki gücü birkaç atom bombası ile sağlanmak zorunda (yanlış okumadınız). Ancak arkasında nükleer bombalar patlayarak yükselen bir roket, çok ciddi teknik ve politik sorunlar doğurabilir.

En ufak bir hata, roketin atmosfer içinde patlaması ve gezegenin bir kısmını yok etmesi ile sonuçlanabilir. Yine de, Hippke uzay keşfi aşkı için bunun bile akla yatabileceğini düşünüyor:

“Bu seçeneğin bir başkası mümkün olmadığı zaman denenebileceğini düşünüyorum. Sadece bir kez evlerinden çıkarak uydularını ziyaret etmek için büyük bir arzu duyarlarsa, yapabilirler.”