Zamanın göreliliğini hepiniz duymuşsunuzdur. Sevdiğimiz aktiviteleri yaparken, arkadaşlarımızla sohbet ederken zaman nasıl hızlı akıyorsa sıkıcı bir işteyken, başımız ağrıdığında vs. zaman asla geçmek bilmez. Peki ya tek başınıza küçücük bir alanda 127 saati geçirebilir misiniz? Üstelik bir eliniz büyük bir kayanın altında sıkışmış halde, sınırlı yiyecek ve içeceğe sahip olduğunuz bir durumda? Her saniye bir saat gibi geliyorken tek çare yine kendinizsiniz.
Yaşanmış bir olaya dayanan, Oscar’lı yönetmen Danny Boyle ‘nin yönettiği “127 Saat”, 2003 yılında genç dağcı Aron Ralston’ un başından geçen talihsiz olayı konu ediniyor.
Aron Ralston kimseye haber vermeden bir yolculuğa çıkar. Kimseyle karşılaşacağını düşünmüyorken yolunu kaybetmiş iki kadına denk gelir. Onlara yardım edip beraber biraz vakit geçirdikten sonra ayrılırlar. Kısa bir süre sonra Aron dar bir kanyonun arasına yuvarlanır ve bu esnada kolu bir kayanın altına sıkışır.
Filmin izleyicileri ekrana sabitleyen kısmı da böylece başlamış olur. Aron, orada kendisi ve birkaç eşyasıyla beraber artık yalnızdır. Kendi kendine geçirdiği beş günde, kimi zaman çaresiz kimi zaman ise ayağına gelen güneş ışınıyla veya üstünden geçen kuşla bile umudu yeşeren genç dağcı, o uzun zaman içinde içsel çatışmalar yaşar. Bu filmde Aron’un keşkelerini, o anda bile yüzünü güldüren hatıralarını, umutlarını, çöküşlerini, azmini ve cesaretini göreceksiniz.
127 Saat, büyük bölümü Aron’ın sıkışıp kaldığı dar alanda geçtiği halde izleyicileri asla sıkmıyor, tersine heyecanla ne olup biteceğini merak etmelerini sağlıyor. Kendinizi kahramanın yerine koymak bile güçken bu olayın gerçekliğiyle tüyleriniz ürperecek.
127 Saat Ne Anlatmak İstiyor?
Hayatımız en beklemediğimiz anda son bulabilir. Ama biz her zaman başımıza bir şey gelmeyecekmiş gibi devam ederiz. Sevdiklerimize onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemeyi unuturuz bazen, bazen de saçma şeyleri kafamıza takarız.
Oysa ki başımıza ne gelirse gelsin kendimizi kaybetmemeli ve her işin üstesinden geleceğimizi unutmamalıyız. İstersek her şeyi başarabiliriz. Aron Ralston oradan çıkamayacağını, sevdiklerini bir daha göremeyeceğini düşündü. Önündeki yaşayamayacağı güzel günler takıldı aklına. Onu ayakta tutan ise sevdiklerinin gücü ve yarın ya da sonraki günün ümidiydi. Kısacası önündeki hayatın nasıl olacağına dair bitmeyen meraktı.
Sevdiklerimize her zaman önem verelim ve hayatımızda ne hissediyorsak ne yapmak istiyorsak o an yapalım, pişmanlık yaşamayalım. Yaşam varken umut vardır.
Son olarak kahramanımızın kendi kendine tekrarladığı gibi ‘Kendini kaybetme’ diyelim ve en büyük pişmanlıklarından biri olarak beliren, gittiği yeri haber vermemesinin sonuçlarını görelim. Her türlü zorluğa karşı cesaretimizi ve yaşama umudumuzu asla kaybetmeyelim.
Herkese iyi seyirler.
127 Saat hakkında kısa bilgiler:
IMDD puanı: 7,6
Vizyon tarihi: 18 Şubat 2011 (1s 34dk)
Yönetmen: Danny Boyle
Oyuncular: James Franco, Amber Tamblyn, Kate Mara
Tür: Dram, Gerilim, Macera, Biyografik
Ülke: ABD, İngiltere
***
Filmde yaşanan olayların bizzat başından geçtiği insanı merak ederseniz ya da onun ağzından yaşadıklarını duymak isterseniz aşağıda röportajı izleyebilirsiniz. Röportajı filmden sonra izlemenizi tavsiye ederiz. Bu videoyu da en az film kadar etkileyici bulduğumuzu söylemeliyiz.