‘Esrarengiz yıldızın uzaylılarla bağlantısı yok’

0
5436
dyson s
dyson s

Kuğu Takımyıldızı’nda yer alan F-tipi bir yıldız, geçtiğimiz yılın sonlarında astronomi dünyasında fazlasıyla yer bulmuştu. Kepler’in elde ettiği veriler, yıldızın yaydığı ışınların büyük bölümünü bloke eden devasa bir kozmik yapı bulunduğuna işaret etmişti.

Öne sürülen birçok ihtimalin ardından yapılan yeni bir araştırma, KIC 8462852’nin yörüngesinde uzaylı bir mega yapı bulunmadığını savundu.

KIC 8462852’nin yaydığı ışınlardaki belirgin değişim, Kepler’in verilerini inceleyen bir grup gönüllü bilim insanı tarafından fark edilmişti. Yale Üniversitesi’nden gökbilimci Tabetha (Tabby) Boyajian ve meslektaşları, Güneş’ten biraz daha büyük ve sıcak olan yıldızın yörüngesinde bugüne dek eşine rastlanmamış bir olayın izine rastladı.

‘Tabby’nin yıldızı‘ olarak da adlandırılan KIC 8462852, bilim kurgu meraklıları tarafından gelişmiş uzaylı medeniyetlerin enerji soğurduğu bir kaynak olarak düşünüldü. Kepler verilerine göre, 100 günlük bir süreçte yıldızın ışınları bozuk şekillere sahip çok sayıda karaltı tarafından bloke edildi.

Pennsylvania Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının KIC 8462852 yörüngesinde ‘uzaylılara ait çok sayıda mega yapı bulunuyor olabileceğini’ öne sürmesiyle, astronomi dünyasında gözle bir anda 1,480 ışık yılı ötedeki yıldıza çevrildi.

Dyson halkası (sağda), Dyson küresinin en basit düzenini temsil ediyor. [Wikipedia]
Dyson halkası (sağda), Dyson küresinin en basit düzenini temsil ediyor. [Wikipedia]

Ses veren var mı?

Nikolai Kardashev’in bahsettiği ileri bir uzaylı medeniyetin varlığının öne atılması, KIC 8462852 hakkındaki tartışmaları daha da alevlendirdi. Bazılarına göre, yıldız enerjisi toplamak için uzaylılar tarafından bir Dyson küresi ile kaplanmıştı.

SETI Enstitüsü, Allen Telescope Dizin’ini kullanarak yıldızdan akıllı varlıklara işaret edecek sinyaller gelip gelmediğini kontrol etti. Sonuç sıfırdı.

Ardından, Ocak 2016’da Louisiana State Üniversitesi (LSU) tarafından yapılan yeni bir araştırma KIC 8462852’nin gizemine yeni bir boyut kazandırdı. Araştırma, KIC 8462852’nin geride kalan yüzyılda yüzde 20 daha sönük hale geldiğini savunuyordu. Uzaylıların enerjisini emdiği yıldız zamanla parlaklığını mı yitiriyordu? Astrophysical Journal dergisinde yayımlanmak için kabul edilen makalede öne sürülen bulgu, kesinlikle bilinen kozmik olaylara işaret etmiyordu.

KIC 8462852 hakkındaki tartışmaları güçlendirecek bu araştırma yayınlanmadan önce, Astrophysical Journal dergisi söz konusu iddiayı inceleyen bir araştırmaya yer verdi. Yıldızın sönükleştiğini savunan makaleyi inceleyen araştırma ekibi, bir hata olduğuna karar verdi.

Akademik araştırmanın dayanılmaz titizliği

LSU araştırması yayımlanacak makalelerin yer aldığı ArXiv adlı sunucuya yerleştirildiğinde, Vanderbilt Üniversitesi’nden Michael Lund’un dikkatini çekti. Gözüne takılan detay, araştırmanın DASCH (Digital Access to Sky Century Harvard) verilerine dayanmasıydı. DASCH, Harvard Üniversitesi’nin dijital ortama aktarmakla uğraştığı, 1885-1993 aralığına ait 500 bin cam baskılı fotoğraf içeriyor. Lund, düz bir mantık çerçevesinde Tabby’nin yıldızında görülen parlaklık değişiminin yüzyıllık süre içerisinde kullanılan farklı teleskop ve kameralardan kaynaklanmış olabileceğini düşündü.

Bir yıldızın etrafını saran Dyson küresi.
Bir yıldızın etrafını saran Dyson küresi.

Lund, Fizik ve astronomi profesörü Keivan Stassun ve Lehigh Üniversitesi’den gökbilimci Joshua Pepper’ından yardım isteyerek konuyu araştırmaya başladı. Bu süreçte, Alman amatör astronom Michael Hippke ve NASA’da görevli Daniel Angerhausen’in de aynı konuyu araştırdıklarını fark etti. Böylece iki ekip araştırmalarını birleştirdi ve Astrophysical Journal’a gönderdi.

Stassun, ‘bilgiyi birçok farklı kaynaktan birleştiren bir araştırma yaptığınız zaman hesaba katmanız gereken veri doğruluk limiti vardır’ ifadesini kullanıyor. “Böyle bir araştırmada, DASCH veri tabanında Tabby’nin yıldızına benzeyen birkaç örneğe baktık ve birçoğunda 1960’lardan bu yana benzer bir parlaklık azalışı yaşandığını gördük. Bulgular, parlaklık azalışının yıldızdan değil ancak kullanılan gözlem araçlarındaki değişimden kaynaklandığını gösteriyor.”

Yıldızın yüzyıl içerisinde yaşadığı parlaklık değişimi, farklı gözlem araçlarının kullanılmasından kaynaklanmış olabilir.

‘En gizemli yıldız’

KIC 8462852’nin parlaklık grafiğindeki ilk anormallik 2009’da tespit edilmişti. İlk tespit, bir hafta süren yüzde 1’lik bir parlaklık azalışına işaret ediyordu. Böyle bir değişim, KIC 8462852’nin önünden Jüpiter büyüklüğünde bir gaz devinin geçmesine eşdeğerdi. Dahası, gezegenlerin oluşturduğu gibi simetrik değil, bozuk bir şekle ait asimetrik değişimler (karaltılar) belirmişti.

Pek dikkat edilmeyen gelişmenin ardından KIC 8462852’nin parlaklığı 2 yıl boyunca sabit kaldı. Sonrasında, saçtığı ışın oranı bir anda yüzde 15 azaldı ve bu durum yine bir hafta sürdü.

Kuyrukluyıldız akınına uğrayan bir yıldız. [NASA]
Kuyrukluyıldız akınına uğrayan bir yıldız. [NASA]
Aradan iki yıl daha geçti. 2013’e gelindiğinde yıldızın saçtığı ışınlar düzensiz bir şekilde tam 100 gün boyunca azalıp yükseldi. Işınların en çok bloke edildiği süreçte, parlaklık oranı yüzde 80’e kadar indi. Boyajian’a göre dev bir yıldızın ışığını bu denli bloke edebilmek için Dünya’nın 1,000 katı büyüklüğünde bir gezegenin geçiş yapması lazım. Zira, 100 günlük değişimin bir gezegenden kaynaklanmadığı çok belirgindi.

Stassun, “Kepler verisi bu tür anormal değişimlerin benzerlerini tespit etmişti ama bu denli karmaşık olanını asla” yorumunda bulundu.

Boyajian, Şubat 2015’te yaptığı TED konuşmasında KIC 8462852’nin “Evren’deki (bilinen) en gizemli yıldız olduğunu” söyledi. Meslektaşlarıyla öne sürdüğü ihtimaller (Ay-Dünya çarpışması gibi bir olay veya kuyrukluyıldız sürüsü) şu ana kadar yıldızın yörüngesinde ne olup bittiğini açıklayabilmiş değil. En öne çıkan binlerce kuyrukluyıldız içeren ‘kozmik sürü’ senaryosu da, 100 gün süreyi açıklamayamadığı için sınıfta kaldı.

Genç bir yıldızın çevresini saran materyal ile yoğunlaşması. [Wikipedia]
Genç bir yıldızın çevresini saran materyal ile yoğunlaşması. [Wikipedia]
Hippke, “Tüm bunlar gizemde ne anlam taşıyor? Uzaylılar orada yok mu? Muhtemelen yoklar ancak Kepler’in gördüğü izler gerçek ve halen ne oldukları hakkında bir bilgimiz yok” ifadesini kullandı.

Keppler artık Kuğu Takımyıldızı’nda doğrudan gezegen tespiti yapamıyor.Ancak bugüne dek elde ettiğini inanılmaz başarılar, astronomi dünyasına fazlasıyla ilham vermiş durumda. Hippke, amatör astronomların American Association of Variable Star Observers derneğine fotoğraf ve veri göndererek Tabby’nin yıldızı gibi gizemleri araştırmaya davet ediyor.

Durmanız hata.