Google’ın yapay zekası Atari ile öğreniyor

0
3562
google AI
google AI

Google, yapay zeka projesi DeepMind’ın Atari oyunları oynayarak kendini geliştirdiğini açıkladı. Makine öğrenimi alanındaki gelişmelere bakılırsa, Google’ın robotları sanılandan daha kısa sürede insanlığa tehdit bile oluşturabilir.

Stephen Hawking ve Elon Musk’ın tekrarlı uyarılarının ardından ne zaman aklıma yapay zeka gelse sürekli Animatrix’i hatırlıyorum. Bilim insanları arasında yapay zekanın bir gün vücut bulduğunda ‘bizi aptal bulduğu için yok edeceği’ görüşü de güçleniyor.

Yapay zeka endişesi bilim insanları ve teknoloji milyarderleri tarafından hazırlanan bir açık mektuba kadar uzandı. Öte yandan, insanlığın sayısız kullanım amacıyla akıllı makine geliştirme sevdası giderek güçleniyor. Bulaşıkları yerleştiren robottan, sürücüsüz otomobillere kadar akıllı algoritma ve sensörlerin kusursuz hareketler kazandırdığı makinelerin sayısı artıyor. Teknoloji devlerinin yapay zeka laboratuvarlarında süren çalışmalar da meyvelerini vermeye başlamış durumda.

Deepmind Technologies firmasını geçtiğimiz yıl Facebook’un elinden milyar dolar ödeyerek kapan Google, makine öğrenimi alanında kendisini geliştirmiş görünüyor.

Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Google onlarca yıldır bilgisayarlra video oyun oynamayı öğretmek için öne sürülen yöntemlerin hepsinden çok daha başarılı bir yöntem geliştirdi. Bilgisayarların veri içinde belli yollar keşfederek öğrenmesini sağlayan yöten, DeepMind’ın 49 Atari oyununu sökmesini sağladı.

2600 oyundan 49’unda başarılı

Araştırmada yer alan Almanya’nın Max Planck Akıllı Sistemler Enstitüsü’nden Bernhard Schölkopf, ‘makine öğreniminin video oyunlarında etkileyici bir adaptasyon gösterdiğini’ belirtti.

Her bir makine öğrenimi sistemine sunulan 2600 oyundan bir tanesi öğretildi. Sistemler, daha sonra kendi başlarına 48 oyunu daha öğrenip başarıyla tamamladı. Schölkopf, geçmişte denenen satranç benzeri oyunlara kıyasla en son denemelerde gerçek dünyanın karmaşasını yansıtan oyunlar seçildiğine dikkat çekti.

Sonuçlar, Google’ın teklemelere rağmen yıkılmayan robot köpeği Spot ve sürücüsüz otomobillerinin yakın gelecekte hayatın karmaşasına daha fazla adapte olabileceklerini gösteriyor.

Makineler nasıl öğreniyor?

Google’ın yapay zekasına öğrenme yeteneği ‘olumlu pekiştirme’ adı verilen eski bir yöntemle kazandırıldı. Makine, her bölüm atladığında veya yüksek puan aldığında ödüllendirildi.

Ödüllendirme sayesinde Yapay Zeka (AI) geçmişte farklı yöntemlerin denendiği 43 oyunda daha başarılı oldu. Oyunların 29’unda ise insanlardan daha fazla puan toplamayı başardı. Yapay zekanın ‘Breakout’ adlı oyunu nasıl çözdüğü aşağıdaki videoda özetlenmiş:

https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=cjpEIotvwFY

Burada dikkatimi çeken husus, yapay zekanın insan ve hayvanlarda kullanılan bir yöntem uygulandığında daha başarılı olması. Bilim insanları, bilgisayarlar için tasarlanan öğretim yollarına kıyasla yapay zekanın ‘biyolojiden ilham alan’ yöntemlerle teşvik almasına şaşırmış olmalı.

DeppMind’ın kurucu ortaklarından ve Google mühendislik birimi başkan yardımcısı Dennis Hassabis’in başını çektiği araştırma ekibi, yapay zeka alanında ‘mekanik ve organik sentezini’ daha fazla kullanacak gibi görünüyor.

Makine öğrenimindeki en gelişmiş yöntemlerle biyolojiden ilham alan mekanizmaların birleşmesi, bir gün robotlara Atari oyunlarından çok daha fazlasını öğretecek şüphesiz. Hele COD oynamaya başlarlarsa ne olur siz düşünün.

Turing Testi’nin çizdiği seviye aşıldı

Yapay zeka alanında yaşanan önemli gelişmeler, birçoğumuz tarafından internet kullanıcılarına daha iyi reklam sunmak için yapılan araştırmalar olarak görülüyor. Ancak Büyük Veri’yi kara çevirmek için hazırlanan algoritmalar, gerçek tabloda sadece küçük bir yer tutuyor.

İnternetin anahtarının yapay zekanın elinde olduğunu bilen Google, Facebook ve Baidu yapay zeka üzerinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor. İnternet kullanıcıları girdikleri herhangi bir sayfada beliren reklamlardan algoritmaların kendilerini ne kadar iyi izlediğini anlayabiliyor.

Sanal dünyanın ötesinde ise hızla gelişen fiziksel bir yapay zeka dünyası var. Evlerimizden işyerlerimize ve kamu alanlarına yayılacak on milyarlarca Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazı ile sürücüz otomobillerin trafiklerini kaplayacağı akıllı şehirler bir gün yapay zeka tarafından yönetilecek. Öte yandan yeni nesil enerji ve ulaşım sistemi geliştiren birçok teknoloji milyarderi ve bilim insanı, yapay zekanın kontrol edilemeyeceğini düşünüyor.

Yaşanan gelişmeler, geçtiğimiz yıl 13 yaşındaki bir çocuğu taklit eden yazılımın ilk kez Turing Testi’ni geçmesinden çok daha ötesine uzanıyor.

Bu aşamada yatan sorun, Google ve Facebook gibi firmaların teknolojileriyle nelere yol açacağınız bilmememiz. Sadece seyirci olduğumuz bu sürecin sonunda muhtemelen onlar da ne olacağını bilmiyor. Sanırım en iyisi, Michio Kaku’nun önerdiği gibi milyarca insanın profil fotoğrafı ve kişisel bilgilerine sahip Google robotlarına karşı bir ‘kapama tuşunu’ B Planı olarak bulundurmak.