Parkinson Hastalığı Ve Son Yıllardaki Umutlandıran Çalışmalar

0
8722
hj
hj

Her 1000 yaşlıdan 20`sinde görülen Parkinson, hayatımızda önemli bir yere sahip.

Zamanın getirisi olarak son yıllarda aktif teknolojik faaliyetler ivmelenerek arttı ve bu hayatımızın her alanına yansıyor. Özellikle tıp ve teknoloji birlikteliği bilim insanlarını heyecanlandırır nitelikte. Parkinson gibi kesin tedavisi bulunmayan hastalıklar için teknoloji öncülüğünde pragmatist çalışmalar yapıldı.

Peki nedir bu Parkinson ve “Umut Vadeden Çalışmalar?”

Parkinson, genellikle 50-60 yaşlarında insanlarda görülen bir hastalıktır. Bu hastalıkta, nöronlar (sinir hücreleri) arasında haberleşmeyi sağlayan Dopamin hormonunu üreten hücrelerin yapısı bozulur. Dolayısıyla Dopamin, beyinde daha az salgılanmaya başlar. Kimyasal faktörler de etkili olsa da genetiğin önemi büyüktür. Üstelik genetik aktarmalarda Parkinson kendini 40`lı yaşlarda gösterir. Denge sorunlarının, titremelerin ve somatik fonksiyonların aksaması belirtiler arasındadır fakat diğer nörolojik hastalıklarda görülen klasik belirtiler (uyku sorunu, baş ağrısı, uyku problemi vs.) de görülebilir. El titremesine bağlı olarak hastanın günlük işlerinde aksama, el yazısı bozulması vs. sorunlar sebebiyle hasta psikolojik olarak da etkilenir. Üstelik Parkinson nörolojik bir hastalık olmasına karşın bağırsakları da etkiler ve kabızlık gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Son yıllarda yapılan bir araştırmaya göre Parkinson hastalığının temelleri ince bağırsakta başlıyor. Protein farklılaşması bağırsakta başlayarak bağırsak bakterileri aracılığı ile beyne taşınıyor. Bu yüzden Parkinson`daki kesin tedavinin bağırsaktan geçtiği düşünülüyor.

Şekil 1:Parkinson ve Bağırsak ilişkisi şeması

Parkinson hastalığının erken teşhisi ise yine üst düzey araştırmalar ile ortaya kondu. Araştırmalara göre, hastalık ortaya çıkarken beyinde önce seratonin hormonu azalıyor. Hastalığın ilerleyişi ile kademeli olarak seratonin de azalmaya devam ediyor. Araştırmayı yapan doktor Prof. Marios Politis, Parkinson`un tedavisinde bu bulgunun çok işe yarayacağını ve kesin tedavide öncü olabileceği fikrinde.

Şekil 2:Sağlıklı, hastalık öncesi ve sırası. Yeşil renk seratonini temsil ediyor.

Parkinson hastalığının şu an bilinen kesin bir tedavisi yoktur. İlk önce ilaç tedavisine başlanır daha sonra beyin pili yöntemine geçilerek hastalığın belirtileri hafifletilmeye çalışılır. Beyin pili, beyne eksik dopaminin takviyesini yapar.Bir diğer belirti hafifletme metodu ise “video oyunlar” aracılığı ile yapılır.

Parkinson hastalığı bulunan ortalama 68 yaşlarında hastalara vücut becerileri gerektiren video oyunları 5 hafta süreyle 10 seansta oynatıldı. Denekler müdahalenin 7. ve 30. Günlerinde bilişsel ve motor yönler ile değerlendirildiler. Değerlendirme Montreal Bilişsel Değerlendirme, Ön Değerlendirme Bataryası (FAB), Zamanlanmış Yukarı ve Git testi, On Metre Yürüme testi ve Denge Berg Ölçeği kullanılarak yapıldı. Sonuç olumluydu. Testler, bu oyunların belirti azaltmada kullanılmasını yararlı buldu.

Ne kadar belirti azaltmakla uğraşsak da nörolojik hastalıkların kesin tedavisi bulunmadığı sürece ölümcül olurlar. Çünkü nörolojik hastalıklar doğal olarak beyni temel alır ve beyin bizim en yaşamsal organımızdır. Parkinson için de kesin tedavi çanları 2018 yılında Kyoto Üniversitesinde Japon bilim insanlarının çalışmalarıyla çalmaya başladı. Araştırmalara göre insandan alınan kök hücreler maymunlardaki Parkinson hastalığı ile mücadele ediyor. Araştırmacılar uzun süredir kök hücreleri nörotransmitter kimyasalının normal üretimini geri kazanmak için kullanmayı umuyorlardı ama şimdi, insan kaynaklı pluripotent kök hücrelerin primatları tedavi etmek için gayet etkili bir yol olduğunu ve uygulanabilirlik açısından pozitif olduğunu gösterdiler.

Deriden elde edilen olgun hücreler, embriyonik kök hücreye daha sonra da embriyonik kök hücreye evrildi. Daha sonra bu kök hücreler, dopamin üreten nöronlara başarılı bir biçimde dönüştürüldü. Bu hücreler dopamini arttırmanın yanı sıra beyni en az 2 yıl boyunca tümörlere karşı korunaklı hale getirdi. Bu umut vadeden araştırma en ünlü bilim dergilerinden olan Nature`da kendine yer buldu.

Çeşitli profesörler çalışmayı üst düzey beğendi ve klinik tedavilerde kullanılacağını düşünüyor.

Her yıl Nisan ayının 11`inde Dünya, Parkinson hastalığına dikkat çekiyor. Kesin tedavisinin olmaması sebebiyle insanların acıları hafifletilmeye çalışılıyor. Fakat değişen dünya ve teknoloji ile umutlar çoğalmakta.

Yarın nörolojik ölümcül bir hastalığın tedavisi haberiyle uyanmamamız için hiçbir sebep yok.

Kaynakça:

https://www.livescience.com/59498-parkinsons-disease-may-begin-in-gut.html

https://www.scientificamerican.com/article/human-stem-cells-fight-parkinson-rsquo-s-disease-in-monkeys/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31468656/