Gelişen bilimsel koşullara rağmen halen vücudumuzla ilgili bilmediğimiz birçok farklı özellik bilim insanları tarafından keşfedilmektedir.
Duyu organlarımız her an beynimize belli bilgileri iletirler ve bunun sonucunda beyinden de belli bir cevap alırlar. Örneğin gözlerimiz etrafta olup biteni, parmaklarımız dokunduğumuz nesneleri, burnumuz etraftaki kokuları, kulaklarımız çevredeki sesi işitir ve beynimize yönlendirir. Kulaklarımızın ilginç bir özelliği mevcuttur.
Birçok kişi kulaklarının aynı anda aynı sesi duyduğunu düşünmeye meyillidir. Ancak gerçekler bundan tamamen farklıdır. Sağ ve sol kulaklarımız sesin farklı şekillerde işlenmesini sağlarlar.
Özellikle sağ kulağımız konuşmalara ve mantıksal çıkarımlara daha fazla tepki verirken, sol kulağımız ise müziğe, duygulara ve sezgilere daha çok uyum sağlar.
Bilim insanları bu durumu “konuşmaların” beynin sol yarım küresinde, “müzik dinlemenin” (diğer yaratıcı fonksiyonların) beynin sağ yarım küresinde işlenmesi ile bağdaştırarak açıklamaktadırlar.
Kulakların bu şekilde tanımlanan işlevi, sol kulakta daha fazla işitme kaybı olanların neden arkadaşları ve ailelerinin duygusal sorunlarını anlamakta güçlük çekerken, sağ kulakta daha fazla işitme kaybı olanların bazı problemleri çözme becerilerini kaybettiklerini açıklayabilmektedir.
Kulaklarımızın işitme kabiliyetlerine göz atarak, hayatımızdaki birçok olguyu sadece sesleri algılamanın ötesinde de yorumlayabilme şansı doğmaktadır.
Kaynak: Healthy Hearing