Pazar, Aralık 8, 2024
More

    Türk gökbilimci 359 milyon ışık yılı ötede benzersiz bir galaksi keşfetti

    Aralarında Türk araştırmacı Burçin Mutlu Pakdil’in de yer aldığı ekip, bugüne dek eşine rastlanmamış bir galaksi türü keşfetti.

    Gökbilimcilerin geçmişte tespit ettiği PGC 1000714 adı verilen galaksi, bugüne dek tanımlanan halkalı galaksilere benzese de ilk kez tespit edilen bir özelliğe sahip.

    359 milyon ışık yılı ötedeki galaksi ilk incelendiğinde, yaşlı yıldızlara ev sahipliği yapan merkezini, genç yıldızların oluşturduğu bir halka ile çevrili olduğu görüldü. Pakdil’in detaylı analizleri ise galaksinin merkezinin bir değil, tam iki tane yıldız halkasının ortasında yer aldığını ortaya çıkardı.

    Yeni galaksi neden farklı?

    Evren’de tespit edilen galaksilerin birçoğu disk şeklinde. Bu galaksilerin yıldızları ya Samanyolu’nda olduğu gibi spiral, ya da eliptik bir şekilde yayılıyor.

    Galaksilerdeki yıldız dağılımlarının görüldüğü bir diğer opsiyon, oluşturdukları belirsiz şekiller. Bu kategoride en çok öne çıkan örnek ise Hoag Nesnesi. Gökbilimci Arthur Hoag tarafından 1950’de keşfedilen bu galaksi türü, turuncu-sarı bir merkez ile etrafını saran yıldız halkasından oluşuyor.

    Disk şeklindeki galaksilerde yıldızlar dışa doğru saçılırken, halkalı galaksilerde iki temel özellik görülüyor: Genç yıldızların oluşturduğu mavi bir dış halka ve ortasında kalan, yaşlı yıldızların toplandığı bir merkez.

    Halka galaksiler çok nadir gözlemleniyorlar. PGC 1000714, bir halka galaksi olmasının yanı sıra bir değil iki halkaya sahip olduğu bilinen tek galaksi olmasıyla bir ilk.

    Hoag’ın Nesnesi. [Hubble/NASA]

    Nasıl keşfedildi?

    CNN’e konuşan Kuzey Carolina Doğal Bilimler Müzesi’nden astrofizikçi Patrick Treuthardt, “Bir kar leoparı veya bir başka nadir canlıyı keşfetmek gibi bir his” ifadesini kullandı.

    Treuthardt, “Tek bir halkanın merkezi sardığı Hoag-tipi galaksi bulmak zaten çok nadir bir olay. İki halkaya sahip bir tane keşfetmek ise fazlasıyla kendine has bir durum” yorumunda bulundu.

    Treuthardt ve Pakdil’in yer aldığı ekip, PGC 1000714 galaksisini Şili’de yer alan Las Campanas Gözlemevi verileri ile tespit etti. Galaksinin halkasındaki mavi yıldızların sadece 0.13 milyar yaşında olduğunu tespit eden araştırmacılar, kırmızı galaktik merkezin ise tam 5.5 milyar yıl öncesine uzandığını fark etti.

    Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlanan makalenin baş yazarı Pakdil, sonraki analizlerde dış mavi halkanın içinde bir diğer halka bulunduğuna dair izler elde etti. Nihayetinde, Treuthardt’ın “eski bir kırmızı halka yayılması” olarak tanımladığı yapı keşfedildi. İkinci halkanın şaşkınlık uyandıran özelliği ise mavi halkayla bir bağlantısı bulunmadığına işaret eden, çok daha antik yıldızlar barındırması.

    Keşfi yapan ekip dahil şu an PGC 1000714 bu kendine özgü yapıya nasıl büründüğünü kimse bilmiyor. Treuthardt’a göre, Hoag-tipi galaksiler Evren’in belki de yüzde 0.1’ini bile kapsamıyor. Hatta, Evren’de tek bile olabilir.

    Nasıl oluşmuş olabilir?

    PGC 1000714’ün nasıl oluştuğuna dair gökbilimcilerin aklına gelen ilk teoriye göre, birbirinden ayrı iki zaman diliminde etkili olan güçler öne çıkıyor. Ancak ne tür kozmik etkilerin, ne zaman ve ne aralıkla galaksiyi şekillendirdiğini söylemek çok güç.

    Pakdil’in bu konudaki açıklaması şöyle: “İç ve dış halkalardaki renk farklılığı, galaksinin iki farkı oluşum süreci geçirdiğine işaret ediyor… Elde edilen ilk görüntülere bakarak, bu kendine özgü galaksinin nasıl oluştuğunu anlamak imkansız.”

    Bir teori, dış (mavi renkli) halkanın bir zamanlar yakınlardaki gaz zengini bir galaksi ile etkileşime girdiği.

    Dikkat çekilmesi gereken bir nokta da, halka yapılarının ne kadar süre şeklini koruduğu. Eğer uzun süre (kozmik ölçekte en az birkaç milyon yıl) sahip oldukları düzeni korumuyorlarsa, halka galaksilerin neden bu kadar nadir olduğu sorusu da cevap bulabilir.

    Gökbilimciler, içteki yaşlı halkanın nasıl galakside yer aldığı sorusunu yanıtlamak için daha fazla veriye ihtiyaçları olduklarını söyledi.

    PGC 1000714’ün iç ve dış halkası. [Ryan Beauchemin]

    Evren’in bilinmeyenlerine açılan bir kapı daha

    Treuthardt, galaksinin iç kısmını daha fazla incelemeleri gerektiğini söyledi. Galaksinin geçmişte başka bir kozmik yapıyla girdiği etkileşimle halkaları kazanmış olabileceğini belirten Treuthardt, galaksinin etrafındaki gazları da inceleyeceklerini ifade etti.

    PGC 1000714 hakkında henüz çok az bilgiye sahip olsak da, gökbilimciler bu tür karmaşık yapıdaki galaksilerin Evren’in evrimini anlamak adına çok büyük bir rol oynadığını belirtti.

    Treuthardt, PGC 1000714’ün halkalarının bilinen teorilere meydan okuduğunu söyledi ve ekledi: “Bu özelliği bilimsel bakış açısı adına çok önemli.”

    Not: Treuthardt, keşifte oynadığı rolden dolayı Burçin Mutlu Pakdil’i onurlandırmak adına PGC 1000714’e “Burçin’in Galaksisi” adını koydu. Ancak bu Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından onaylanan resmi isim değildir. 

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler