Volkanik Patlamaların İklim Üzerinde Etkisi ve Jüstinyen Veba Salgını

0
9206
shawn appel FBAIKjVLHag unsplash
shawn appel FBAIKjVLHag unsplash

Geçmişin iklimi her ne kadar kolaylıkla öğrenilmesi ve araştırmalardan ivedi sonuçlar alınması beklenen bir konu değilse de modern bilimsel yöntemler ve araştırma metotları tarihten, arkeolojiden ve diğer bilim dallarından elde edilen verileri de işleyerek bütüncül bir “climate heritage” sunabilmiştir. İklimsel gelişmelere dair bilgi verirken tarih biliminden faydalanmak, belgelerin aktardığı hava olaylarını ve çevre tasvirlerini göz önünde bulundurmak bugünün şartlarını anlamamızda bize yardımcı olmaktadır. Hatta bu belgeler sayesinde iklimin doğrudan tarihi nasıl etkilediğini de anlamak mümkündür. Buna volkanizma da dahildir. Volkanizma, uzun süredir hava ve iklim değişikliklerinin olası bir nedeni olarak gösterilmektedir. 2000 yıl öncesine götürülen araştırmalarda bile Etna Yanardağı’nın patlamasıyla soğuma etkilerine rastlanmaktadır. Peki bu bağlantı sadece iklimle mi sınırlıdır?

535: Dehşetli Patlama

Gök gürültülerinin kilometrelerce uzaklıktan duyulduğu, atmosferin üst katmanlarına kadar yükselen duman bulutlarının Güneş’in aydınlığını soldurduğu ve yeryüzüne yavaş yavaş düşen siyah toz topakları ile birlikte insanın nefes almasını zorlaştıran bir tutulma hali oluşmuştu. Çin İmparatorluğu’nun güneyinde, Nanjing’de tarihçilerden biri şöyle nakletmişti: “Sarı tozlar kar gibi yağıyordu.”

Yapılan hesaplamalara göre bu patlama 535 yılının Kasım ya da Aralık ayına tekabül ediyordu. Bu zaman dilimine ait olduğu düşünülen kükürt bileşenlerine birçok noktada da rastlanmıştı. Arkeoloji alanından uzmanlaşmış gazeteci-yazar David Keys’e göre bu patlama günümüzde Endonezya sınırları içerisinde yer alan Krakatau Yanardağı’nda olmuştu.

Krakatau gibi bir yanardağının patladığında göstereceği etki tüm dünyada hissedilir. Bu yanardağının bir sonraki patlaması 27 Ağustos 1883 tarihinde gerçekleştiğinde insanlar için korkulu günler ortaya çıkmış, beraberinde gelen iklimsel soğuma ili Kuzey Yarımküre’de o yıl ortalama sıcaklık 0,5 ile 0,8 derece azalmıştır.

Volkanik patlamaların iklim üzerinde etkisi yadsınamaz. Patlamaların ardından ortaya çıkan kül ve kükürt bileşikleri stratosfere ve onun da üst katmanlarına yayılabilir. Havada asıl kalan tanecikler tüm yerküreyi dolaşırken iklimsel soğumaya neden olacak güneş ışığını da emerek içine hapsetmektedir.

Benjamin Franklin, 1783’te İzlanda’daki Lakagigar püskürmesinin Avrupa’daki anormal derecede soğuk 1783 yazından ve 1783-1784 soğuk kışından sorumlu olabileceğini öne sürene kadar volkanizmanın iklim üzerindeki etkilerini araştıran herhangi bir yayın ortaya çıkmamıştı. Elde edilen veriler sonrasında soğumaların nedenleri de araştırılmaya başlandı.

Güneyden Yayılan Ölüm

Piskopos ve kilise tarihçisi Efesli Johannes’e göre Güneş karanlıktı ve on sekiz ay boyunca devam eden bir karanlık hali söz konusuydu. Efesli Johannes aynı zamanda “meyvelerin olgunlaşmamasından ve şaraptaki ekşi üzüm tadından” şikayet ediyordu. Yapılan dendrokronolojik araştırmalar da bu izlenimleri destekliyordu. Güneşten faydalanma süresinin azlığı, uzun süren kış ve tahrip edici yağışlar da dünyanın birçok bölgesinde kıtlığın baş göstermesine neden oldu. Günümüz beslenme uzmanlarına göre insanların çoğu yetersiz besleniyordu ve bağışıklık sistemleri büyük hasar görmüştü. Bu sebeple genel sağlık koşullarında büyük bir gerileme yaşandı. Doğu Akdeniz’de yaşayan insanlar zeytin ve sebzelere ulaşabildiği için biraz daha şanslıydı fakat düşük sıcaklık ve yetersiz güneş ışığında zeytin de yeteri kadar mahsul vermediğinden Akdeniz toplumları da bu durumdan kötü etkilendi.

Jüstinyen veba salgını tüm dünyaya Doğu Afrika’dan yayılmıştı. Somali ve Tanzanya’dan dünyanın birçok saray ve bahçesini süsleyen fildişi ticareti ve sevkiyatı yapılıyordu. Bu limanlardan vebanın taşıyıcısı mikroplar da sevk edilince 542 yılında veba salgını tüm dünyada baş gösterdi. Yelkenliler Roma’ya, Marsilya’ya, İspanya’ya ve nihayet Konstantinopolis’e kadar ulaştı. Aynı yıl Kudüs ve Antakya’da da salgın görülmekteydi.

Volkanik patlamaların olumsuz etki gösterdiği iklimsel hadiselerin tarım ekonomisini kötüleştirmesi ve yetersiz beslenme sonucu bağışıklık sistemi düşen insanların mikroplara dayanıksız hale gelmesiyle ortaya çıkan salgın, yaklaşık 25 milyon kişinin ölümüne neden olmuştu. Hastalığa yakalananlardan biri de İmparator I. Jüstinyen’di fakat o hastalığı atlatarak 23 yıl daha görevinin başında kalabilmişti.

Kaynakça:

Gerste, Ronald D. , Hava Nasıl Tarih Yazar? , 2017,

https://doi.org/10.1029/1998RG000054

https://evrimagaci.org/iklim-degisikligi-volkanik-patlamalarin-cevreye-etkisini-degistirebilir-mi-10852