Pazar, Aralık 8, 2024
More

    Dünyanın en meşhur hapishanesi Alcatraz’ın kısa hikayesi

    Dünyanın en kötü şöhrete sahip hapishanesi Alcatraz, kaçmaya çalışan birçok mahkumun hayatını kaybetmesiyle akıllarda kalan bir yer.

    Bundan tam 245 yıl önce, 1775 yılında, İspanyol kaşif olan Juan Manuel de Ayala (1745-1997) bir ada keşfetti. San Francisco Bay olarak bilinen bu adada çok fazla pelikan bulunmasından dolayı İspanyolca “Alcatraces” olarak isimlendirilen ada çok farklı bir tarihe şahitlik edecekti. Adanın ismi de zamanla “Anglicized”den “Alcatraz”a değişti. 

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanı Millard Fillmore (1800-1874), 1850 yılında adayı askeri amaçlı kullanmak için bir kararname yayınladı. Bölgenin nüfusunun artmasıyla birlikte korunma ihtiyacı da artmıştı ve böylelikle bir sürü ağır silahlarla bölge donatıldı. Alcatraz Adası’na girişi engellemek amacıyla bir de deniz feneri inşa edildi. 

    Bölgedeki güvenlik arttıkça, ada 1850’lerde askeri suçluları tutmak için de kullanılmaya başlandı. Güvenliğin yanı sıra, hava şartları da o bölgede oldukça zorluydu. Durum böyle olunca, adada hapishane kurulması kaçınılmaz olmuştu çünkü hapishaneden kaçmak daha da zorlaşacaktı. Ayrıca zamanla da hapishanenin nüfusu Amerikan İç Savaşı (1861-1865) ve İspanyol-Amerikan Savaşı (1898) derken artacaktı. 

    [Pixabay]

    Hayatta kalabilmek için dört temel hak

    Kurallara uymayan, tehlikeli ve kaçmaya meyilli kişiler arasında Al Capone, George “Makineli Tüfek” Kelly, Alvin Karpis gibi bir sürü tanınan suçlu da vardı. Ortalama mahkum sayısı 260 ve 275 kişi arasında değişen hapishanede her suçlu için tek kişilik odalar bulunuyordu. Bunun yanında her mahkumun 4 temel hakkı vardı: yemek, giyecek, barınma ve tıbbi bakım. Eğer mahkum hapishane kurallarına uyarsa ve herhangi bir sorun çıkarmazsa da farklı haklara da sahip olabiliyordu. Örneğin; çalışmak, resim yapmak, enstrüman çalmak, aile ziyareti. Genellikle beş yılın ardından da, suç yaratmayacağına inanılan mahkumlar diğer hapishanelere yollanabiliyordu. 

    Tabii bazı mahkumlar için bu kurallara uymak kolay değildi. Bu durum da onları adadaki hapishaneden kaçmaya itmişti. Hapishane varlığını sürdürdüğü süre boyunca 14 farklı kaçış planına şahitlik etmişti. 36 kişinin (iki kişi, iki kez kaçmaya çalıştı) dahil olduğu bu kaçış planları, mahkumlar için iyi sonuçlanmamıştı. 23 kişi tekrar yakalanırken, altısı vurularak öldürüldü ve ikisi de boğuldu. Yakalanan diğer iki mahkum da daha sonra gaz odasında idam edildi. Böylelikle hiçbir kaçış planı başarılı olmadı denilse de hapishaneden kaçmaya çalışan beş kişi için net hiçbir şey söylenmedi. Bazıları bu beş kişi için kayıp derken bazıları da büyük ihtimalle boğularak öldüler dedi çünkü kimse o hava koşullarında birinin suda yüzerek hayatta kalabileceğine inanmıyordu. 

    [Pixabay]

    21 Mart 1963 tarihinde Alcatraz’ı kapatma kararı alındı. 29 yıl hapishane olarak kullanılan adanın faaliyetini sürdürmek çok pahalı gelmişti. Denildiğine göre, hapishaneyi açık tutmak için gereken onarım ve bakım için yaklaşık 4 milyon dolar gerekiyordu. Bunun yanı sıra bir de günlük açık tutma maliyeti geliyordu. Maliyetin en büyük sebebi de ulaşımın zor olmasıydı çünkü günlük gerekli ihtiyaçları karşılamak için deniz ulaşımı gerekiyordu ve bu da çok fala yakıt tüketimi demekti. 

    Hapishane kapandıktan sonra ada terk edilmiş bir şekilde bir müddet kaldı. Ardından, 1972 yılında tekrardan açıldı. Hapishane yerine şimdi ise en popüler turistik bölgelerden biri olarak varlığını koruyor.

    İlginç Bilgiler

    • Karadan Alcatraz Adasına yüzülebileceğini göstermek için genç bir kız bir keresinde o mesafeyi yüzerek geçti. 
    •  Fitness ile uğraşan bir kişi kayık taşıyarak karadan adaya yüzerek geçti. 
    • 10 yaşında iki çocuk da karadan adaya yüzerek geçti. 
    • 1980 yılından beri her yıl yüzlerce atlet “Escape from Alcatraz Triathlon” yarışmasında katılmaktadır. Böylelikle atletler yaklaşık 2.5 kilometre yüzme, 13 kilometre koşma ve 29 kilometre de bisiklet sürme yarışını tamamlamaktadır.  
    [Pixabay]

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler