En uzak galaksi: EGS-zs8-1

0
4485
egs 0056
egs 0056

Gökbilimciler, bugüne kadar tespit edilen en uzak mesafedeki galaksiyi keşfetti. EGS-zs8-1 verilen galaksi, Dünya’dan 13,1 milyar ışık yılı mesafede yer alıyor. Hubble ve Spitzer teleskopları tarafından gözlemlenen galaksinin mesafesi Keck I teleskobuyla belirlendi.

Büyük Patlama’dan sadece 670 milyon yıl sonra oluştuğu tahmin edilen EGS-zs8-1, yaşı itibariyle muhtemelen keşfedilebilecek en eski galaksi olabilir. Dünya’dan 13,1 milyar ışık yılı mesafede yer alan EGS-zs8-1, Evren’in ilk zamanlarında oluşan en erken galaksilerden birini temsil ediyor. 2018’de uzaya ateşlenmesi planlanan ve gözlem gücü Hubble’ın en az 10 katı olan James Webb Uzay Teleskobu (JWST) sayesinde EGS-zs8-1 ve benzer galaksilere daha yakından bakılabilecek. Evren’in ilk zamanlarına uzanan galaksilere göz atılması, Dünya’da bugün gördüğümüz doğa ve yaşam çeşitliliğini sağlayan ağır elementlerin oluştuğu yerler hakkında da bilgiler sunacak.

EGS-zs8-1, bulunduğu mesafede diğer kozmik yapılara kıyasla daha parlak olduğu için tespit edilebildi. Astrophysical Journal Letters dergisinde dün yayımlanan araştırmada yer alan gökbilimciler, EGS-zs8-1’nin bulunduğu bölgede ve daha uzağında başka galaksiler olabileceğini ancak görünmeyecek kadar sönük kaldıklarını ifade etti.

Araştırmada yer alan Yale Üniversitesi’nden Pascal Oesch, “Hubble ile daha uzaklarda varlığına ait izlere ulaştığımız çok sayıda kaynak var ancak henüz mesafelerini ölçemiyoruz” açıklamasını yaptı.

[NASA, ESA, P. Oesch/I. Momcheva/Yale University]
[NASA, ESA, P. Oesch/I. Momcheva/Yale University]

Rekoru eline geçirdi

Gökbilimciler, galaksi, nebula (toz bulutu) veya yıldız gibi kozmik nesnelerin mesafesini tespit etmek için Dünya’dan ne kadar hızlı uzaklaştıklarını belirlemeye çalışıyor. Bu mantık, Evren’in bir balon veya fırındaki bir ekmek gibi şişerek genişlediği bilgisine dayanıyor.

Kozmik nesneler Dünya’dan uzaklaştıkça, yaydıkları ışınlar da yön değiştiriyor. Nesneler Dünya’dan uzaklaştıkça, hızları da artıyormuş gibi beliriyor ve yansıttıkları ışın da bir o kadar yön değiştiriyor.[quote_box_right]13,1 milyar yıl ötedeki EGS-zs8-1’in Dünya’ya 670 milyon yıl önceki görünümü ulaştı.[/quote_box_right]

Gökbilimciler, çekim kuvvetlerinden kaynaklanan ‘kızıla kayma’ (redshift) adını verdikleri ışınların kayma derecesini ölçerek, kozmik nesnelerin mesafesini de belirleyebiliyor. EGS-zs8-1, bugüne yapılan kızıla kayma ölçümlerinde en yüksek değeri ortaya koyarak, Dünya’dan en uzak mesafedeki nesne olma unvanını ele geçirdi.

EGS-zs8-1’den önce Dünya’ya en uzak antik galaksi unvanı z8_GND_5296’ya aitti. Hubble Uzay Teleskobu ve Hawaii’deki Keck Gözlemevi’nde bulunan Keck I teleskobuyla mesafesi belirlenen galaksi, Büyük Patlama’dan sadece 700 milyon yıl sonra oluştu. Yani, EGS-zs8-1’den sadece 30 milyon yıl daha yaşlı olduğu tahmin ediliyor. Her iki galaksi, Dünya’dan yaklaşık 13,1 miyar yıl ötede yer alıyor.

Unvanını sadece iki yıl koruyabilen z8_GND_5296’yı bulan ekipte yer alan Texas Üniversitesi’nden Steven Finkelstein, ‘keşfedilmeyi bekleyen daha birçok uzak galaksi olduğunu’ söylemişti.

[V. Tilvi/Texas A&M, S. Finkelstein/UT Austin, CANDELS, HST/NASA]
[V. Tilvi/Texas A&M, S. Finkelstein/UT Austin, CANDELS, HST/NASA]

Yaşlandılar ama yok olmadılar

EGS-zs8-1 ve z8_GND_5296, Hubble’ın CANDELS (Kozmik Montaj Yakın Kızılötesi Derin EkstraGalaktik Mirası) donanımıyla bulundu. NASA’nın uzay keşif görevinde kullanılan donanımlara çekici isimler bulma yeteneğini bir kez daha gözler önüne seren CANDELS, 2013’e kadar 100 bin galaksiyi taramadan geçirdi.[quote_box_right]Güneş ışınlarının Dünya’ya ulaşması 8 dakika sürüyor. Uzak galaksilerin ışınları ise milyarlarca yıl süren yolculuklar sonunda bize ulaşıyor.[/quote_box_right]

Finkelstein, Dünya’ya ışınları 13,1 milyar yıl sonra ulaşan antik galaksilerin birçoğunun halen var olduğunu belirtmişti. Yeni araştırma ise bu bilgiyi doğruluyor. Evren’in zaman bugüne kadar uzanan zaman çizelgesinde yüzde 5’lik kısımda doğan EGS-zs8-1, halen yıldız üretiyor. Hatta, Samanyolu’ndan yüzde 80 kat daha hızlı üretim yapıyor.

EGS-zs8-1, yer teleskobuyla mesafesi belirlenmeden önce Hubble ve kızılötesi Spitzer Teleskobu’yla tespit edildi. İki teleskop, yaydığı farklı ışınlar sebebiyle EGS-zs8-1’i diğer galaksilerden hemen ayırt etti. W.M Keck Gözlemevi’ndeki 10 metrelik teleskop, 2012’den bu yana kullanılan MOSFIRE spektrografıyla EGS-zs8-1’nin özelliklerini incelemeye başladı.

‘100 milyon yaşında olabilir’

Yale araştırmacıları, Evren’deki ilk yıldızların Büyük Patlama’dan 200 veya 300 milyon yıl sonra oluştuğunu tahmin ediyor.

Keck, Spitzer ve Hubble teleskoplarından elde edilen bilgiler ise EGS-zs8-1’in ‘100 veya 300 milyon yıl yaşında olabileceğini’ öne sürüyor. Oesch, Dünya’ya ulaşan ışınları 670 milyon yıl yaşındaki halini gösteren galaksinin uzağında başka galaksiler de olabileceğine inanıyor.

[NASA, ESA, P. Oesch/I. Momcheva/Yale University]
[NASA, ESA, P. Oesch/I. Momcheva/Yale University]
Oesch ve meslektaşları, EGS-zs8-1’in bugün geldiği noktada Samanyolu’ndan yüzde 15 daha fazla kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor.

Spitzer’in fark ettiği farklı renklerin ise galaksideki gazlarla etkileşime giren dev, genç yıldızların hızlı oluşum süreçlerinden kaynaklandı. JSWT ile yapılacak gözlemler, galaksideki ağır elementlerin türü ve yoğunluğu hakkında bilgi verebilir.

Evren’in geçmişindeki belli bir zaman diliminde yer alan galaksileri incelemek, Dünya’daki doğayı ve yaşam çeşitliliğini oluşturan ağır elementlerin oluşumuna uzanan geçmişi anlamamızı sağlayacak.