Gergedanların boynuzlarına kamera nakledilecek

0
4284

İngiliz araştırmacılar, gergedanları kaçak avcılardan koruyabilmek için hayvanların boynuzlarına kamera yerleştirmeyi planlıyor.

Gergedanlar en az fil ve aslanlar kadar on yıllar içinde yok olma tehlikesi altında bulunan büyük kara canlıları arasında yer alıyor. Bu durumun en büyük nedeni, gereksiz yere üremeye devam eden ‘insanlığın’ kendisini iyi hissetmek için her çeşit hayvanı avlaması.

Filipinlerde fildişi cennette iyi bir yer kapmak için en gerekli eşyalardan biri olarak görülürken, Çin’de gergedan boynuzu veya fildişi itibar ve prestijin en önemli göstergelerinden biri. Asya’da tükenme noktasına gelen armadilloyu Afrika’dan kaçırıp masaya koymak da bazı zengin Çinliler için ‘ne kadar önemli olduklarını gösteren’ bir diğer marifet.

Quartz’da yer alan verilere göre, Afrika gergedanları 20 yıl içinde yeryüzünden silinebilir. ‘Büyülü’ veya ‘mucize’ ilaç yapımı için özellikle Vietnam ve Çin’de büyük rağbet gören gergedan boynuzu, geçtiğimiz yıl sadece Güney Afrika’da 1,215 gergedanın öldürülmesine neden oldu. Bu sayı, son yedi yıldaki en büyük artış olarak kayıtlara geçti.

Hayvan severler ve vahşi doğa yetkilileri ise bir yere kadar sonuç veren önlemleri teknolojinin yardımıyla bir adım ileri götürmeyi amaçlıyor. En yeni ve ümit verici yöntem, kamera nakli.

Gerçek zamanlı takip yöntemi

Britanya merkezli kar amacı gütmeyen vahşi doğa ve hayvan koruma derneği Project’in geliştirdiği RAPID (gerçek zamanlı kaçak avcı karşıtı istihbarat cihazı) sistemi, kaçak avcıların ana hedefine, boynuzlara kamera nakledilmesine dayanıyor.

Biyolog Paul O’Donoghue’un fikir babası olduğu yöntem bugünlerde Güney Afrika’da deneniyor ve sadece gerçek zamanlı görüntü aktarmakla sınırlı kalmıyor. Gergedanların derileri altına yerleştirilen nabız alıcıları, hayvanın kalp ritmindeki ani değişiklikleri de anında bildiriyor. Gergedanın boynundaki tasma ise GPS koordinatlarını acil durumda olay yerine gelecek yetkililere iletiyor.

Projenin başında yer alan Steve Piper, RAPID’in fazlasıyla başarılı olacağını düşünüyor çünkü gergedanın boynundaki tasmayı gören kaçak avcılar eylemlerinden vazgeçiyor. Piper, projenin ‘kaçak avcılarla mücadelede eksik halkayı tamamladığını’ belirtiyor. Bu halka, korumaya muhtaç hayvanların nerede olduğunun sürekli bilinmesi. Ayrıca, kalp atışlarını takip eden alıcılardaki pillerin, gergedanın hayatı boyunca sadece birkaç defa değiştirilmesi yeterli.

Boynuzlara yerleştirilen kamera tehlikenin kesin tespitini sağlayacak. [Project]
Boynuzlara yerleştirilen kamera tehlikenin kesin tespitini sağlayacak. [Project]

Drone ve mikroçip takibi

Afrika’daki gergedanları korumak için hayvanların boynuzunu kesmek iyi sonuç vermeyen, sürekli nöbetçi dikme de yetersiz kalan yöntemler olunca, kamera nakli öncesinde birçok teknolojik girişim öne çıkmıştı.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından 2013’te hayata geçirilen ilk yöntem, Kenya’da denenen mikroçipler. Kenya Vahşi Yaşam Hizmeti (KWS) işbirliğiyle denenen yöntem altında, 1,000’den fazla çip ve beş tarayıcı gergedanları korumak için kullanılıyor. Başlangıç maliyeti sadece 15 bin dolar olan yöntem gergedanların an be an takip edilmesini sağlıyor.

San Francisco merkezli Airware firması, Kenya’nın Ol Pejete Doğal Parkı’nda geçtiğimiz yıl başladığı çalışmalarda gergedanları drone’lar ile korumayı deniyor. 30 ve 120 metre irtifada uçan, kızılötesi ve gece görüş kameralarına sahip olan drone’lar, çok geniş bir alanı tarayabiliyor ve özellikle geceleri ortaya çıkan kaçak avcıları tespit ediyor. Indiegogo’da 46 bin dolar bağış alan projenin en büyük sıkıntısı maddi destek ancak Airware CEO’su Jonathan Downey gelecekten umutlu.

3D yazıcıdan orijinal boynuz

Yakın zamanda öne çıkan en yeni yöntemlerden biri de 3D yazıcıda basılan gergedan boynuzları. San Francisco merkezli Pembient firmasının geliştirdiği sentetik boynuzlar, genetik olarak gerçeğiyle aynı. Pembient, az miktar gergedan DNA’sı ve keratin kullanarak 3D yazıcıda kullanılacak toz elde ediyor. Ardından, gerçeğinden farksız boynuz basılıyor. PEmbient CEO’su Matthew Markus, karaborsada 60 bin dolara alıcı bulan gerçeğine kıyasla, 3D yazıcıdan çıkan boynuzun beşte biri fiyatına geldiğini söylüyor.

Pembient, üretecekleri boynuzları doğrudan tüketicilere satmayı değil, kendileri işleyerek Asya pazarında alıcı bulan ürün ve ilaçlara çevirmeyi planlıyor. Markus’un tahmini, 3D yazıcıda basılan boynuzların gergedan avını yüzde 10 ila 40 azaltacağı yönünde. Vietnam’da 2014’te yapılan anket, 480 katılımcıdan yüzde 45’inin laboratuvarda kullanılan gergedan boynuzunu kullanacağı sonucunu vermiş. Yüzde 15 ise gergedan yerine susığırı boynuzu tercih edeceğini (öldüreceğini) belirtmiş.

Tüm bu yöntemler, gelecek nesillerin gergedan, fil ve aslan gibi kara canlılarını görebilmesi ve ekosistemin darbe yememesi adına çok önemli ve ümit verici. Teknolojiyi doğayı ve hayvanları korumak için geliştiren ve büyük çaba ve emek harcayan insanlar olduğunu görmek de çok güzel. İnsanın barbar genini değiştiremesek bile teknoloji sayesinde aklını daha insani davranışlara yönlendirebilme imkanımız var.

3D yazıcıda üretilen boynuz orijinalinden farksız. [Pembient]
3D yazıcıda üretilen boynuz orijinalinden farksız. [Pembient]