Kadınların erkeklerden daha güçlü olduğu, DNA analizleriyle doğrulandı. Güç farkını sağlayan ise anneden alınan kusurlu genlerin kadınları etkilememesi.
Kadınların erkeklerin yapabildiği her işte başarılı olabildiğini biliyoruz. Hatta kendilerine ait doğurma yeteneğini, teknolojinin gelişmesiyle gelecekte erkeklere ihtiyaç duymadan gerçekleştirebileceklerinin de farkındayız. Dahası, Yeni Zelanda’da yapılan araştırma, kadınların genetik olarak erkeklerden üstün olduğunu da tescilledi.
Bahsedilen üstünlük, zeka veya fiziksel kabiliyetten öte, başlıca yaşam süresine dayanıyor. Kadınlarda belirgin olarak yaşam süresinin uzun olmasının sebebi ise erkeklerin kendine bakmaması değil. Sebep, annelerden alınan kusurlu genlerin erkeklerde sağlık sorunlarına yol açmasına rağmen kadınları etkilememesi.
Avrupa Birliği’nin (AB) istatistik bürosu Eurostat’ın verilerine göre, kıtada kadınların yaşam süresi erkeklerden ortalama 5,5 yıl daha uzun. Yeni Zelanda’nın Otago Üniversitesi tarafından yapılan 10 yılı aşkın araştırma, annelerden oğula geçen DNA’da hastalıklara neden olan mutasyonların yaşanabileceğini gösterirken, anne ile kız çocuğu arasında böyle bir sorun ortaya çıkmıyor.
‘Erkekler doktora gitmiyor’
Araştırmada yer alan Profesör Neil Gemmell’e göre, ‘sadece anneden alınan mitokondriyal DNA, erkekler için evrimsel bir çıkmaz sokağı’ temsil ediyor. Gemmell, bu durumu ‘annelerin laneti’ adlandırıyor.
Lizbon’da gerçekleştirilen Avrupa Topluluğu İnsan Üremesi ve Embriyoloji toplantısında konuşan Gemmell, ‘kız çocukların anneden alınan kusurlu DNA’lara bağışıklık gösterdiğini ancak erkeklerde beyin, kalp, kas ve sinir hastalıklarına neden olabildiğini’ belirtti.
Gemmell, mitokondriyal DNA açısından avantaja sahip olsa da, kadınların erkeklerden daha fazla yaşamasını sağlayan birçok faktör daha bulunduğunu not düştü.
Gemmell, ‘kadınların 2 ila 5 sene daha fazla yaşamasının çok büyük bir fark olmadığını ve erkeklerin doktora gitmekten sakınması gibi faktörler olmasa daha fazla yaşayacaklarını’ söyledi.