” Sonraki durak: Jüpiter “

NASA’nın güneş enerjili kaşif uzay aracı Juno 3 Şubat Çarşamba günü iticilerini başarıyla ateşleyerek Jüpiter gezegenine doğru bir manevra yaptı ve şu andan itibaren beş ay gibi bir süreyle yörüngesini Jüpiter’le arasındaki buluşma noktasına doğru ayarladı.

Juno’nun baş araştırmacısı Scott Bolton yaptığı açıklamada; “Bu iki yörünge ayarlamalarından ilki: Juno’nun yörüngesinin güneşin etrafında ince bir manevra yaparak, Jüpiter ile 4 Temmuz’da gerçekleşecek buluşmasını mükemmelleştirecek oluşuydu” sözlerini aktardı.

Juno uzay aracının iticileri ateşleme sırasında yakıtın yaklaşık olarak 0.6 kilogramını tüketti ve hızını saniyede 0.31 metre olarak değiştirdi. Juno uzay aracı NASA’nın aktardığına göre manevra sırasında güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olan Jüpiter’e yaklaşık 82 milyon kilometre uzaklıkta yer alıyordu, ve Dünyamızdan ise yaklaşık 684 milyon kilometre uzaklıktaydı. Bir sonraki yörünge düzeltme manevrası tarihi 31 Mayıs olarak gösteriliyor.

Jüpiter’in çevresini 33 defa turlayacak

Juno’nun adı Roma mitolojisinde baş tanrı Jüpiter’in kız kardeşi ve eşi, aile ve doğum başta olmak üzere birçok alanda tezahürü ve ilgisi bulunan, eski ve güçlü bir tanrıçadan geliyor ve Yunan mitolojisindeki Hera‘nın Roma mitolojisindeki dengi olarak da tanımlayabiliriz.

Uzaydan bilgi almamıza olanak sağlayan dört tonluk bu uydu 5 Ağustos 2011 yılında fırlatılmıştı ve yolculuğu sırasında yanında götürdüğü güneş enerjili panellerden en iyi şekilde yararlanmak adına, 18.696 güneş pili ile birlikte, üç adet 30 metrelik fotovoltaik sistem ile donatılmıştı.

Uydu, Jüpiter’e ulaştığında gezegenin bulut yüksekliğinde ve yaklaşık 5,000 kilometre mesafede tam 33 kez gezegenin yörüngesinde turlayacak. NASA, gerçekleştiriyor oldukları bu misyonun bilim adamlarının Jüpiter’in kökeni, yapısı, atmosferi ve manyetosferi hakkında daha fazla bilgi edinmelerinde yardımı olacağını umuyor.

Aşağıda yer alan infografik NASA’nın Juno misyonunun Jüpiter’e en uzak güneş enerjili kaşifi olduğunu ve güneş tarafından desteklenen uzay keşfinin geleceğini nasıl etkilediğini gösteriyor.