III – Roswell olayının perde arkası: V-2 roketleri ile UFO çelişkisi

0
4880
V2rockets whitesands 002
V2rockets whitesands 002

1994 senesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı oluşan büyük medya baskısı sonucunda bir rapor yayınlamak zorunda kaldı. Raporda uçan dairelerin varlığı reddediliyor ve 1947’de gerçekleşen olay adına o sene düzenlenen bir hava balonu testi gösteriliyordu. Buna göre, Project Mogul adı verilen deney kapsamında, özel üretilen bir balon Rus nükleer deneylerinin ses dalgalarını saptamak adına Alamogordo çölü civarında uçuruluyordu. Balonun o günlere ait olan görüntüleri de bulunmakta. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Roswell olayı için en mantıklı açıklamanın bu balon olduğunu ileri sürdü. Ne de olsa olayın gerçekleştiği sene General George Ramey’de aynı şeyi düşünmüştü.

Mogul projesinin başında yer almış olan isim Charles Moore, balonu 4 Temmuz’da havalandırdıklarını, yapmış olduğu kazanın ardından B–17 uçaklarının aramayı kestiğini ve enkazının toplanmadığını ve asıl enkazın uçan dairenin bulunduğu yerin 28 km uzağında bir yerlerde bulunduğunu açıkladı. Ancak 1947 senesinin hava bolunu kayıtları incelendiğinde, o günlere ait hiçbir kayıt bulunamadı. 4 Temmuz gününe ait bir balon kayıt bulunmadığı gibi, o tarihler civarında hiçbir başarısız olmuş uçuş da yoktu.

Ancak senatör Steven Schiff, tarih boyunca yapılan açıklamaların ortaya çıkardığı uyumsuzluktan şüphelenmişti. Ne de olsa ordu daha başında hata yapmıştı. İlk olarak kazanın ertesinde bir uçan daire bulunduğu açıklanmış, bir gün sonrasında ise bir hata yapıldığı belirtilmişti. Schiff, sadece bir gün arayla ilk olarak uçan daire, sonrasında da hava balonu açıklaması yapılmasının çok saçma olduğunu belirtiyor. Çünkü o dönemin nükleer bomba taşıyabilen tek hava kuvveti Roswell’de bulunurken, bu kadar kıdemli askerlerin bir uçan daire ile bir hava balonunu birbirinden ayırt edememesi mümkün değil. Ayrıca bir de radyoaktif ölçümler için olduğu söylenen deney söylentisi var. Schiff tüm bunların sadece bir açıklama olduğunu ancak asıl var olan şeyin ne olduğunu hiç açıklayamadığını söylüyor.

Hava balonu olmadığı neredeyse kesin, bir uçan daire olduğuna dair yeterince kanıt yok. Peki Roswell’e çakılan şey bir insan yapımı cisim olabilir miydi? Bu akıllara gelen bir olasılıktı çünkü işin sırrı New Mexico’nun ta kendisinde yatıyordu. New Mexico çölleri, boş ova ve arazileri ve uçsuz bucaksız gökyüzü ile tüm Amerika’nın en gizemli eyaleti. Burada ABD’nin birçok gizli tutulan laboratuvarı bulunduğuna inanılıyor. Bu da çakılan cismin aslında özel bir deney ürünü bir araç olabileceğini düşündürüyor. New Mexico’nun beyaz çölleri Japonya’ya atılan atom bombasının ilk denendiği yerdi. Ayrıca dünyanın ilk casus uçaklarının test uçuşlarını yaptıkları yer ve Nazilerden elde edilen roket teknolojisi ile üretilen V–2 roketlerinin de ilk defa Amerikan topraklarında denendiği bölgeydi (White Sands V-2 test alanı).

White Sands test alanı. [Wikipedia]

White Sands füze alanında görevli olan Don Montoya, V–2 roketleri ile başlayan ABD uzay havacılık çalışmalarının, 1940’ların sonları ile 1950’lerin başlarında ilk denemelerini yaptığını belirtiyor. Ona göre maymunların da ilk defa uzaya yollanmak için kullanıldığı roket deneyleri 1947 tarihinde başlamış olabilir. Yani Roswell kazası döneminde bir füze düşmüş olasılığı az da olsa vardı. Montoya “Project Albert” adı ile V–2 deneylerini 1947’de başlamış olabileceğini, o zamanlar özel eğitimli maymunların Dünya dışına yollandıklarından bahsediyor. Maymunların roket atmosfere geri dönerken teknik yetersizliklerden dolayı öldüklerini de not düşüyor. V-2 ile yapılan denemeler ile uzaya henüz 1946 yılında çıkmayı başaran ABD, Alman mühendis Wernher von Braun’un teknolojisi ile Dünya’nın atmosferden ilk fotoğrafını da aynı sene çekmişti.

V–2 roketlerini kapsayan Amerikan uzay havacılık çalışmaları kapsamında, ABD ordusunun artık gizliliğini kaldırdığı dosyalar incelenebiliyor. Bu dosyalarda başlıca şempanzelerin denek olarak kullanıldığı roket deneyleri görüntüleri elde ediliyor. Bu da hayvanlarla yapılan havacılık testlerinin sanıldığından çok daha eskilere dayandığını gösteriyor. Kısaca, Werner von Braun İkinci Dünya Savaşından sadece bir sene sonra, V-2’leri uzaya yollayabilecek derecede gelişim sağlamıştı. Roswell kazası V-2 veya benzeri bir roketin karışmış olabileceği bir kaza mıydı?

Tüm bunlar çok olası gelse de, enkazı inceleyen havacı pilotların bu malzemeleri hayatlarında ilk defa görmüş olmaları mümkün olmazdı. Ayrıca, eğer çakılan bir V–2 roketi olsaydı bulunan cesetlerin uzaylı değil, maymun olması gerekirdi.

Don Montoya, arşivlerini çok iyi incelediklerini, Roswell kazasının yaşandığı spesifik tarihte, hatta o ay içinde hiçbir roket denemesi bulunmadığını, üstelik o dönemde bir balon uçuşu bile gerçekleşmediğini açıklıyor.

ABD Hükümeti Sorumluluk Ofisi, ülke kurumlarının yaptığı araştırmaları denetlemeden sorumlu bir organ. Bu büro, 1990’larda ordunun Roswell olayına ait tüm dokümanları yok ettiğini açıkladı. Ancak ta 1952’de, Roswell dosyası dahil birçok uçan daire dosyasını incelemiş olan bir kişi vardı. Bu kişi eski CIA danışmanlarından Frederick Durant’tı. Durant’ın Roswell hakkındaki ifadesi şu şekilde: “Eğer 1947’de böyle bir şey olsaydı, bundan 1952’ye kadar haberimiz olurdu çünkü CIA, Washington ve Ulusal Güvenlik olarak bilginin en derinine sahiptik. Roswell olayı açıkça hava balonu kazasıdır.

Frank Kaufman’ın yorumu ise şu şekilde: “Anlattıklarımdan yüzde 1,000 eminim. İster inanın ister inanmayın, hepsi gerçek.” Frankie Rowe ise “Gördüklerimden eminim, onları gördüm” diyordu. Çiftçi William Woody, “Başından beri bir örtbas ve bunu hep biliyorduk” diyerek Kaufman ve Rowe’u doğruladı.

***

Roswell olayını detaylı okumak isterseniz Hürriyet web sitesinde yayınlanan 2011 tarihli bu araştırmaya bakabilirsiniz