Reçinenin antik zamanlarda mükemmel bir böcek tuzağı görevi görmesi, günümüzdeki bilimsel çalışmalara sayısız katkıda bulundu. Reçine kalıntısı içine hapsolan en yeni antik canlı ise entomolojistleri yeni bir bilimsel sınıflandırma yapmaya zorladı.
Aethiocarenus burmanicus adı verilen canlı, bilinen tüm böceklerden çok farklı. Bir defa, sanki bir şeyler demeye çalışırmış gibi görüntüsüyle fazlasıyla canlı gibi duruyor. İkincisi, bir o kadar uzaylıya benziyor.
Cretaceous Research dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, mikro E.T benzeri canlı Myanmar’daki Hukawng Vadisi’nde madenciler tarafından bulundu. Zaman yolculuğu çok talihsiz geçmiş gibi görünen böcek, aylar süren incelemere maruz kaldıktan sonra dünyaya tanıtıldı.
A. burmanicus’un göze ilk çarpan farklılıkları üçgen bir kafası ve fazlasıyla büyük gözleri olması. Aynı zamanda, üzerinde bezeler olan uzun bir boynu var.
Böcek familyasına yeni bir takım katıldı
Böcek-uzaylıyı uzun süre inceleyen Oregon State Üniversitesi’nden George Poinar Jr., “Hayatımda böyle bir şey görmedim… Böcek dünyasında eşşsiz bir canlı gibi duruyor. Uzun tartışmaların ardından yeni bir takımda yer almasına karar verdik” ifadesini kullandı.
Nesli tükenenler dahil Dünya’da yaşadığı tanımlanmış yaklaşık bir milyar böcek türü bulunuyor. Bilim insanları böcekleri kategorize etmek için mevcut 31 takımı kullanıyor. Kınkanatlılar (Coleoptera) olarak bilinen takım, 350 bin civarındaki böcek türü ile en geniş takımı temsil ediyor. Diğer takımların arasında sivrisineklerin yer aldığı Sinekler (Diptera) ve arı ile karıncaların yer aldığı Zar Kanatlılar (Hymenoptera) yer alıyor.
A. burmanicus bilim insanlarını o kadar şaşırttı ki, milyar böcekten farklılaşmayı başaran uzaylı için ‘Aethiocarenodea’ takımı oluşturuldu.
Doğaya adapte olamadı
Kafa yapısındaki farklılığın yanı sıra, A. burmanicus’un boynunda ters dönmüş tepe benzeri bir yapı var. Araştırmacılar, uzaylı böceğin sahip olduğu morfoloji sayesinde kafasını çevirdiğinde etrafını 180 derece görebildiğini tahmin ediyor. Kısaca, A. burmanicus arkasındaki tehditleri bile görebilecek üstün uyarı sistemlerine sahipti.
A. burmanicus’un ağaçların kabuklarında yaşadığı ve bit, karınca ve mantar ile beslendiği düşünülüyor. Uzun gövdesi ve bacaklarıyla hızlı hareket edebilen atletik böcek A. burmanicus, düşmanlarını püskürtmek için boynundaki keselerde yer alan zehirli kimyasal sıvıyı kullanıyordu.
Kanatlara ihtiyaç duymayan A. burmanicus’un zamanla doğadaki değişimlere ayak uyduramayarak yok olduğu en akla yatan son. Böceğin geçmişi ve akrabaları gibi sorular ise uzun süre cevap arayacak.
Muhtemelen, doğadan numune toplamak için tek başına Dünya’ya ışınlanan mikro bir uzaylıydı…