Çarşamba, Ekim 9, 2024
More

    Göbeklitepe’deki resimler antik astronominin karmaşasına ışık tutuyor

    Avrupa’nın dört bir yanındaki antik çizim ve mağara resimlerini inceleyen bilim insanları, atalarımızın sanıldığının aksine ileri seviyede astronomi bilgisi olduğu sonucuna ulaştı.

    Bilim insanları, inceledikleri tasvirlerin sadece hayvan figürleri olmanın çok ötesine geçtiğini ve hayvanların genelde gece karanlığında beliren takımyıldızlarla birlikte çizildiklerini belirtti. Analizler, resimlerin belli tarihlere işaret ettiğini hatta kuyrukluyıldız geçişi gibi olayları anlatmak için kullanıldığını ifade etti.

    Bulgular, insanların 40,000 yıl öncesine uzanan dönemlerde zamanı takip etmek için yıldızların yavaşça değişen konumundan yararlandıklarını, kısaca bu bilgiye sahip olduklarına işaret etti. Dahası, ilk kez Yunanlılar tarafından tanımlanan ve Dünya’nın dönme eksenindeki değişimden kaynaklanan ekinoksların antik insanlar tarafından bilindiği anlaşıldı.

    Çalışmanın ortaya koyduğu bir diğer ilgi çekici sonuç, Homo sapiens’in Batı Avrupa’ya yerleşmesinden ve Neandertallerin yok olmasından önceki dönemde insanların 250 yıl içinde kalan zaman dilimlerini ifade edebildiği oldu.

    Bulgular, antik astronomik olayların arşivlenmesinde de atalarımızın fazlasıyla başarılı olduğunu gösterdi. Geniş astronomik bilgilerin antik insanların navigasyon kabiliyetini geliştirdiği ve açık denizlerde yol almalarına yardım ettiği düşünülüyor. Bilim insanları, yeni bulgular sayesinde antik zamanlardaki göçler hakkında yeni bilgiler elde edilebileceğine inanıyor.

    Göbeklitepe kazı alanı. [Almanya Arkeoloji Enstitüsü]

    Dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’de ‘kafatası kültüne’ ait kafatasları bulundu

    Göbeklitepe ve diğer eserler astronomi hazinesi saklıyor

    Bilim insanlarını birçok şaşırtıcı sonuca ulaştıran araştırma, Edinburgh ve Kent üniversiteleri tarafından Yontma Taş Çağı ve Neolitik Çağ’a ait eserler üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmada Türkiye, İspanya, Fransa ve Almanya’daki eserler incelendi.

    Sonuçlar, her ne kadar incelenen sanat eserleri arasında on binlerce yıl olsa bile zaman takibinin astronomik olaylara dayanarak yapıldığını gösterdi. Araştırmada en önemli kısımlardan birini dünyanın en eski tapınağı olabileceği düşünülen Göbeklitepe oluşturdu. Göbeklitepe’deki çizimlerden biri M.Ö 11,000 yılı civarında yaşanan bir kuyrukluyıldız çarpmasına işaret ediyor. Çarpışmanın, mini buzul çağı olarak adlandırılan dönemi başlattığı düşünülüyor.

    Araştırmacıların deşifre ettiği bir diğer resim, Fransa’nın Lascaux mağarasında yer alıyor. Birçok hayvan ile ölmekte olan bir adamı tasvir eden çizimde, yıldızların konumları sanki günümüz yazılımları kullanılarak tespit edilmişçesine doğru bir şekilde gösteriliyor.

    Hohlenstein-Stadel mağarasında bulunan ve dünyanın bilinen en eski heykelini temsil eden 38,000 yıl öncesine ait Aslan-Adam da antik zaman belirleme sistemini barındırıyor.

    Athens Journal of History dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan Dr. Martin Sweatman, “Antik mağara resimleri eski insanların son buzul çağı döneminde ileri astronomik bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Astronomi yeteneklerine bakıldığında, bizim bugünkü halimizden farklı değillerdi” ifadesini kullandı.

    Sweatman’ın diğer ifadeleri, gelecekte atalarımıza farklı bir bakış açısı ile bakacağımıza yönelik:

    “Bulgular insanlığın gelişim döneminde birçok kuyrukluyıldız çarpmasına tanık olunduğuna işaret ettiği gibi tarih öncesi popülasyonların akıllarda oluşturduğu izlenimi değiştirecek düzeyde.”

    EN COK OKUNANLAR

    İlgili Makaleler