İyisi ve kötüsüyle 2016’da uzay keşfinin tanık olduğu en önemli gelişmeler

0
74960
juno jupi02
juno jupi02

Uzay-havacılık sektörü, en zorlu yıllardan birini geride bıraktı. Birçok başarının yanında başarısızlıkların da yaşandığı 2016, teknolojik gelişimler ve tecrübe adına uzay-havacılık ve astronomi alanında çok büyük katkılarda bulundu. Son bir yılda en çok akılda kalan olaylar neydi, bir bakalım:

UZAY KEŞFİNDEKİ ÖNEMLİ GELİŞMELER
Dokuzuncu gezegenin varlığına dair deliller güçlendi

Ocak ayında, ‘Plüton katili’ olarak tanınan Mike Brown ve meslektaşı Konstantin Batygin, Güneş Sistemi’nin derinliklerinde dev bir gezegenin geziniyor olabileceğine dair açıklamada bulunarak astronomi dünyasını ters köşe etti. Henüz görülememiş olmasına rağmen, Dokuzuncu gezegenin (nam-ı diğer PlanetX) varlığını öne süren bulgular, Kuiper Kuşağı’ndaki altı buzul cismin yörünge hareketlerindeki bozulmalar olarak belirdi. Dokuzuncu gezegenin Dünya’nın 10 katı kütleye sahip olduğu ve Güneş’e Dünyamızın yıldıza olan uzaklığından 200 ile 1200 kat daha uzak olduğu düşünülüyor.

Yıl içersinde Dokuzuncu gezegenin varlığına dair daha fazla bulgu elde eden astronomlar, dev gök cisminin “Güneş Sistemi’ni ekseninden çıkarıyor olabileceğini” öne sürdü.

Blue Origin yeniden kullanılabilir roketini ilk kez ateşledi

Özel uzay turizmi firması Blue Origin, Kasım 2015’te başarıyla New Shepard roketini ateşledikten sonra yere indirmeyi başarmıştı. Bu başarının hedefi doğal olarak aynı roketi ikinci kez kullanmaktı. Blue Origin, Ocak ayının sonunda gerçekleştirdiği ateşleme ile aynı roketi ikinci kez yere indirdi ve bir ilke imza attı. Yıl içerisinde denemelerine devam eden ve ateşlemeleri canlı yayınlamaya başlayan Blue Origin, şimdi yeni roketlerini denemeye hazırlanıyor.

Kütleçekim dalgaları iki kez keşfedildi

Bilim dünyasında 2015 sonlarında çıkan söylentiler, dev LIGO tesislerinde kütleçekim dalgalarının ilk kez keşfedildiği yönündeydi. Albert Einstein’ın 100 yıl önce Görelilik Teorisi’nde öne sürdüğü uzay-zaman kumaşındaki dalgalanmalara dair henüz delil elde edilmemişti. LIGO direktörü David Reitze, Şubat ayında yaptığı açıklamada kütleçekim dalgalarının ilk kez tespit edildiğini doğruladı. 1,3 milyar ışık yılı ötedeki iki karadeliğe ait ilk tespit, LIGO’nun Louisiana ve Washington eyaletlerindeki tesislerde 14 Eylül 2015’te yapıldı ve 2016’da doğrulandı.

LIGO bilim insanları, Haziran ayında kütleçekim dalgalarını ikinci kez tespit ettiklerini açıkladı. Tespit yine Aralık 2015’teki keşfe kaynak olan iki karadeliğin çarpışmasına aitti. Bilimde çığır açan keşfin ardından, LIGO tesislerinde yapılanma çalışması gerçekleştirildi. İki dev tesis, artık kütleçekim dalgalarına yüzde 15-20 daha hassas.

[LIGO]

Virgin Galactic yeni uzay gemisini görücüye çıkardı

Özel uzay turizmi firmalarından Virgin Galactic, Şubat ayında yeni uzay gemisi SpaceShipTwo’yu tanıttı. Stehen Hawking tarafından VSS Unity olarak adlandırılan uzay aracı, Ekim 2014’te düşen SpaceShipTwo’nun geliştirilmiş versiyonunu temsil ediyor. CEO Richard Branson tarafından California’daki Mojave Hava ve Uzay Limanı’nda tanıtılan VSS Unity, Branson’ın torunu tarafından gövdesinde kırılan bir şişe süt ile ‘kutsandı.’

Aylar süren ön testlerin ardından ilk kez Aralık ayında havalanan VSS Unity, henüz uzya roket motorunu denemiş değil.

[Virgin Galactic]

Scott Kelly ve Mikhail Kornienko bir yılın ardından Dünya’ya döndü

Uzun süreli uzay yolculuklarının insan vücudu üzerindeki etkilerini gözlemlemek için düzenlenen görevde, NASA astronotu Scott Kelly ile Rus kozmonot Mikhail Kornienko Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bir yıl geçirdikten sonra Dünya’ya döndü. Scott Kelly, deney için biçilmiş kaftandı çünkü kendisi yerçekimsiz ortamda yaşarken, Dünya’daki ikizi Mark Kelly ile yaşadığı bedensel değişimler çok iyi karşılaştırılabiliyordu.

Kelly ve Kornienko, yörüngede geçen 340 günün ardından Soyuz kapsülü ile 1 Mart 2016’da Dünya’ya döndü. Kelly, ayakları yere basar basmaz ilk iş olarak Houston’daki bir havuza atladı. 1,5 hafta sonra da emekliliğini açıkladı. Uzayda geçirdiği süre içinde yörüngeden olağanüstü paylaşan Kelly, Twitter’ın en popüler isimlerinden biri olmayı da başardı.

NASA astronotu Scott Kelly Mars görevi uğruna uzayda 1 yıl kalacak. [NASA]

Falcon 9 ilk kez okyanusa iniş yapmayı başardı

2002’de kurulduğundan bu yana en büyük çaba ve parasını Ar-Ge’ye harcayan SpaceX, hem kendisi hem de uzay-havacılık sektörü adına büyük bir atılım gerçekleştirerek Falcon 9 roketini okyanustaki yüzer platforma indirmeyi başardı. 2015’te patlamalarla geçen denemelerin ardından 2016’da zorlu başladı. Falcon 9’un Mart ayındaki ikinci başarısız iniş denemesinin ardından, CEO Elon Musk bir sonraki denemede başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirmişti. Öyle de oldu. 8 Nisan 2016’da, Falcon 9 yörüngeye çıkmasının ardından Atlantik Okyanusu’ndaki platforma dikey iniş yaptı. Falcon 9, o tarihin ardından okyanusa üç, karaya da bir başarılı iniş daha gerçekleştirdi.

NASA ilk şişirilebilir yaşam modülünü uzaya gönderdi

Yukarıdaki başlıkta düşmemiz gereken önemli bir not, Falcon 9’un tüm iniş denemelerini resmi görevlerde yapmış olması. Yani patlasa da Falcon 9’lar görevlerini zaten tamamlamıştı. Nisan ayındaki tarihi iniş de, aslında aynı görevde iki ilke imza atılmasını sağladı.

Falcon 9’un taşıdığı Dragon kapsülünün Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) taşıdığı malzelemeler arasında, istasyondaki yaşam alanını genişletmeyi amaçlayan BEAM de yer alıyordu. Bigelow Aerospace firması tarafından geliştirilen yaşam modülü, uzay otellerine de bir adım olarak kabul edilebilir. Tranquility modülüne bağlanan BEAM, iki denemenin ardından şişirildi.

[Bigelow Aerospace]

Stephen Hawking ve Yuri Milner ‘Starshot’ projesini açıkladı

Stephen Hawking, insanlığın geleceği hakkında 2016 boyunca birçok uyarıda bulundu. İnsanlığın devamını sağlamak için dış gezegenlere açılması gerektiğini ve yapay zekanın bizi öldürebileceğini belirten Hawking’in bir üçüncü kafayı taktığı nokta, uzaylılar. Daha Hawking seviyesinde söylersek, Dünya dışı akıllı canlılar.

Hawking, her ne kadar çekimser olsa da keşfetmeyi savunduğu uzaylılara Starshot projesi ile mesaj göndermek istiyor. Rus milyarder Yuri Milner ile duyurulan proje, Alpha Centauri yıldız sistemine mikro-uydu gönerilmesini amaçlıyor. İtki gücünü lazer ile kazanacak olan yelkenli uydu, ışık hızının beşte biri hızında yol alacak. Böylece, Alpha Centauri’ye 20 yılda ulaşması planlanıyor. Ancak bu hayalin gerçekleşmesi için Stardust’un yıldızlararası radyasyon ve fırtınalara dayanıklı kılınması şart.

[Breakthrough Initiatives]

SpaceX Red Dragon görevlerini açıkladı

Elon Musk’ın Mars’ta koloni kurmak ve Kızıl Gezegen’e insansız görevleri 2018’de başlatmak istediği biliniyor. Bu amaç altında Nisan ayında açıklanan plan, Dragon kapsüllerinin Kızıl Gezegen’e gönderilmesini kapsıyor. Ağırlığı 1 tondan az olan Dragon kapsüllerinin Dünya’nın 100’de biri kadar atmosfere sahip Mars’a inebilmesi için, SpaceX ‘supersonic retropropulsion’ adı verilen bir teknik kullanmayı planlıyor. Bu yöntem, uzay aracının alçalması için roket motorlarının kullanılmasına dayanıyor. Falcon 9’un dikine iniş yapmasını sağlayan sistemi Dragon’a uygulamak için, iniş motorları uzay aracının gövdesine entegre edilecek ve paraşüt de devre dışı kalacak.

NASA, Falcon 9 roketlerinin iniş verilerine erişim karşılığında SpaceX’e ‘Red Dragon’ görevinde yardım ediyor. SpaceX, Mars ve Dünya’nın birbirine en yakın mesafeye geldiği 2 yılda bir Red Dragon görevleri düzenleyerek insanların ulaşmasından önce Kızıl Gezegen’e kargo depolamayı amaçlıyor.

[SpaceX]

Ay’a düzenlenecek ilk özel görev onaylandı

NASA’nın yanı sıra Çin ve özel uzay-havacılık firmalarının Ay’a insanlı ve robotik görevler düzenlemek istediğini biliyoruz. ABD kanadından bakıldığında, NASA’dan önce bir özel firmanın Ay’a uzay aracı indirme olasılığı daha yüksek olabilir. Google Lunar X Prize yarışmasında yer alan firmalardan Moon Express, Ağustos ayında Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) Ay’a özel uzay aracı göndermek için izin aldığını duyurdu.

ABD’nin uluslararası yasaları ihlal etmeden Ay’a özel bir uzay aracı göndermesi doğrudan mümkün değil. Bu yüzden Moon Express ‘bir yama’ olarak kabul edilebilir. Dış Uzay Antlaşması’ndan yararlanılarak verilen izin, Ay’a yolculukta ABD için ek bir avantaj olacak mı, zaman gösterecek.

MX-1’ı Ay yörüngesinde gösteren çizim. [Moon Express]

UUİ’ye uluslararası kenetlenme adaptörü takıldı

NASA’nın UUİ’ye daha ucuza ve pratik bir şekilde astronot göndermek için geliştirdiği ‘uzay taksisi’ projesi bu yıl önemli bir gelişmeye sahne oldu. Uluslararası Kenetlenme Portu (IDA), astronot ve kargo taşımacılığında yeni bir düzen temsil ediyor. SpaceX, Orbital ATK ve Boeing’in uzay araçları uzay istasyuna geldiğinde doğrudan bir hava kilidine değil, IDA’ya bağlanacak. IDA, manuel bağlantı yerine otomatik bağlantı yapılmasını sağlayacak ve kargo ile astronotlar için daha pratik geçiş imkanı sunacak. Önemli bir aşama geride kalsa da, SpaceX ve Boeing’in astronot taşıyabilmek için NASA’yı güvenlik aşamasında tatmin etmesi lazım.

Dünya’ya en yakın yıldızın yaşanabilir bölgesinde gezegen bulundu

Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO) bu yıl içinde imza attığı en büyük keşif, şüphesiz Proxima Centauri b oldu. Güneş Sistemi’nin en yakın komşusunda yer alan gezegenin Dünya gibi kayalık ve okyanusla kaplı olduğu düşüncesi de son araştırmalarda güçlendi.

Proxima b’yi doğrudan göremiyoruz ancak bilim insanları yeni nesil teleskoplar ile gezegenin atmosferine dair bilgiler elde etmeyi ve gerçekten yaşanabilir olup olmadığını anlamak istiyor. Eğer bu bilgi doğrulanırsa, uzay keşfinin seyri ciddi anlamda değişebilir.

NASA Osiris-Rex görevini duyurdu

NASA, Eylül ayında Atlas V roketi ile en önemli uzay keşif görevlerinden biri olan OSIRIS-REx’i ateşledi. Uydu, Bennu adlı asteroide giderek yüzeyinden numune toplamak ve Dünya’ya geri getirmekten sorumlu. Başarılı olunursa, Güneş Sistemi’nin ilk zamanları ve evrimi hakkında çok önemli bilgiler elde edebiliriz. Bir tanesi, yaşamın yapı taşlarının düşünüldüğü gibi asteroidlerden gelip gelmediği. OSIRIS-REx’in 2020’de Bennu’dan bir makas alması, 2023’te de Dünya’ya dönmesi bekleniyor.

Jeff Bezos, New Glenn roketini duyurdu

NASA Space Launch System (SLS), SpaceX Falcon Heavy adında dev roketler geliştirir de, Blue Origin rahat durur mu? Blue Origin’in mevcut New Shephard roketi ancak alçak yörüngeye kadar yükselebiliyor. CEO Jeff Bezos tarafından duyurulan New Glenn ise Falcon Heavy ve United Launch Alliance’ın (ULA) Delta IV Heavy roketlerini bile es geçecek bir dev. Blue Origin’in Cape Canaveral roket fabrikasında inşa edilecek New Glenn’in, 2020’e kadar ateşlenmesi bekleniyor.

[Blue Origin]

Elon Musk, Mars’ı kolonileştirme planlarını açıkladı

Elon Musk, yaklaşık bir yıl boyunca herkesi meraktan çatlattıktan sonra Mars’a koloni kurma planlarını açıkladı. Uluslararası Astronomi Kongresi’nde yaptığı sunumda, Musk Kızıl Gezegen’e nasıl gideceğimiz sorusunu yüzeysel olarak anlattı. Doğal olarak kafalarda birçok soru oluşmuş durumda. Ancak Kızıl Gezegen’e yapılacak yolculuk yaklaştıkça cevaplar da belirecek.

[SpaceX]An artist's depiction of SpaceX Starships on Mars.

Çin en uzun süreli insanlı uzay görevini düzenledi

Uzay programında son derece hırslı olan Çin, uzaylıların konuşmalarını yakalamak için dünyanın en büyük radyo teleskobunu inşa ettikten sonra, en uzun süreli insanlı uzay görevini de gerçekleştirdi. Çinli taykonotlar Jing Haipeng ve Chen Dong, Tiangong-2 uzay istasyonunda bir ay geçirdi. Bu süre, Çin’in geçmişteki insanlı görevlerinin iki katı uzunluğundaydı.

Çin her ne kadar uzay keşfi adına büyük atılımlar yapsa da, UUİ’de yer alan ülkelerden biri değil. Sebebi, ABD Kongresi’nin 2011’de kabul ettiği bir kanun. UUİ’ye taykonot kabul edilmemesinin nedeni de, ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturabilecekleri düşüncesi. Dahası, Çin vatandaşları NASA konferanslarına katılma şansına da sahip değil. Çok sert gibi görünse de, siber savaşlarda Çin’e dünyanın bilgisini kaptıran ABD hiçbir açık vermek istemiyor. UUİ’de ise bugüne kadar 15 ülkeden mürettebat görev yapmış durumda.

[DailyBeijing/Twitter]Image

Orbital ATK’in Antares roketi yeniden havalandı

Özel uzay-havacılık firması Orbital ATK’in Antares roketi, Ekim 2014’te NASA’nın Virginia’daki uçuş tesisindeki ateşlemede olağanüstü görkemli bir şekilde havaya uçmuştu. Patlamanın nedeninin roket motorları olduğu anlaşılınca, Rus yapımı motorların kullanılmasına karar verildi. İki yıllık zorlu çalışmaların ardından yeniden imal edilen Antares tekrar ateşlenerek UUİ’ye kargo taşıdı.

[OrbitalATK]

Hubble’ın halefi JWST neredeyse tamamlandı

NASA, Kasım ayında astronomi tarihinin en gelişmiş uzay teleskobu olan James Webb Uzay Teleskobu’nun teleskop kısmının tamamlandığını duyurdu. Teleskop, uzay aracının ana aynasını oluşturan altın kaplamalı 18 altıgen aynadan oluşuyor. Dünya’dan 1,5 milyon kilometre ötede konumlanacak olan JWST, Evren’in ilk zamanlarına göz atarak galaksi ve yıldız sistemlerinin oluşumunu gözlemleyecek. Ateşlenmesi birkaç defa ertelenen JWST’nin mükemmel hazırlanması çok önemli, zira yörüngede yer alan Hubble gibi bir aksilik çıkarda müdahale etmek imkansız olacak. Ateşleme tarihi, 2018.

[NASA]

2016’DA UZAYDAKİ BÜYÜK KAYIPLAR
Japonya’nın Hitomi uzay aracı kayboldu

Japon uzay ajansı (JAXA), Mart ayında karadelik avcısı olarak adlandırılan Hitomi uydusu ile bağlantıyı kaybetti. X-ray teleskobunun yörüngeye ateşlenmesinin ardından kontrolden çıkmasının, insan kaynaklı bir yazılım hatası olduğu anlaşıldı. Uyduya ait bir video, yörüngede kontrolden çıktıktan sonraki hareketini gözler önüne serdi. Göreve başlar başlamaz kaybedilmesi, uzay keşfi için en büyük üzüntülerden biri oldu. Karadeliklerin yanı sıra karanlık maddeyi de inceleyecek olan Hitomi, parçalanmadan önce 250 milyon ışık yılı ötedeki bir galaksiyi incelemeyi başarmıştı.

[JAXA]

SpaceX Falcon 9 roketi ateşleme rampasında havaya uçtu

NASA’nın SpaceX’ten beklediği uçuş güvenliğinden bahsederken, aslında bunu kast ediyorduk. Falcon 9 roketinin 1 Eylül’de Kennedy Uzay Merkezi’nde yakıt yükleme esnasında havaya uçması, SpaceX’in gelecekteki insanlı görevleri hakkında fazlasıyla endişe doğurdu. Falcon-9, patlamada yörüngeye taşıması gereken uydu ile dev bir ateş topuna döndü.

Patlama, SpaceX’in 2016’nın geride kalan kısmındaki ateşlemelerini ertelemesine neden oldu. Aynı zamanda Falcon Heavy’nin ilk denemesi de askıya alındı. Elon Musk, SpaceX’in 14 yıllık tarihindeki en karmaşık durumlardan birini yaşadıklarını düşünürken, başlatılan soruşturma birkaç ay sonra sonuç verdi. SpaceX, Falcon 9 ile görevlere devam edecek ancak NASA’nın uzay taksisi görevleri için henüz güvenlik lisansını alabilmiş değil.

Rosetta görevi sona erdi

Rosetta iki yıldan uzun bir süre en çok takip ettiğimiz ve gönülden bağlandığımız görevlerden biri oldu. 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyrukluyıldızının yörüngesinde 786 gün geçiren Rosetta, 30 Eylül 2016’da gök cisminin yüzeyine saatte sadece 3,2 kilometre hızla çarparak görevine son verdi.

Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından 2004’te ateşlenen Rosetta, toplamda yüz milyonlarca kilometre kat ederek 2014’te 67P’ye ulaştı. Rosetta, 2014 Kasım’da Philae uzay aracını kuyrukluyıldızının yüzeyine indirerek astnomi tarihinde bir ilki başardı. Dramatik bir iniş sonucunda kaybolan Philae, görevin bitmesinden kısa bir süre önce bulundu. Yaşanan zorluklara rağmen, Rosetta ve Phile kuyrukluyıldızlar hiç olmadığı kadar bilgi toplamamızı sağladı.

Rus kargo aracı yörüngeye girmeyi başaramadı

SpaceX’in Haziran 2014’te UUİ’ye ateşlediği Dragon kapsülünü taşıyan Falcon 9, havada infilak etmişti. Ancak bu kaza kargo görevlerindeki ilk başarısızlık olmadığı gibi sonuncusu da değildi. Ateşlenmesinden kısa süre sonra temasın kesildiği Progress 62 uzay aracı, yörüngede kontrolden çıktı ve bir kısmı atmosferde yandı, geri kalanı Tuva bölgesine düştü.

Progress, kaza yaşandığında ateşlemenin üzerinden 382 saniye geçmişti. NASA’nın bu tür durumlara karşı önlem almış olması, UUİ’nin fazladan 1-2 ay erzak bulundurmasını sağlıyor. Roscosmos açısından bakıldığında, uzay ajansının 2009-2010’dan bu yana kaza yaşamadığı bir yıl olmadı.

undefined
[Progress M-62. (2022, June 21). In Wikipedia. https://en.wikipedia.org/wiki/Progress_M-62]

BİR İYİ BİR KÖTÜ GELİŞMELER
ExoMars yörüngeye oturdu, karada çakıldı

ESA’nın Roscosmos işbirliği ile düzenlediği ExoMars görevi, Kızıl Gezegen’in yörüngesine ve yüzeyine iki ayrı uzay aracı göndermeyi hedefliyordu. Trace Gas Orbiter uydusu Mars’ın yörüngesinde konumlanmayı başararak göreve başlarken, gövdesinden ayrılan Schiaparelli modülü iniş sisteminde yaşanan sorunlardan dolayı yere çakıldı.

Mars yörüngesindeki uydu sayısı artarken, Avrupa’nın yerde gözlemlere başlama hedefi bir başka bahara kaldı. Mars’a yapılan bir görev yüze 50 başarıyla sonuçlansa da, geleceteki görevler için büyük bir tecrübe daha elde edilmiş oldu. Görevi başlamadan bitse de, Schiaparelli oluşturduğu kraterle Mars’a imza atmayı es geçmedi.

Schiaparelli’nin iniş bölgesi elips içinde gösteriliyor. Farklı kareler, kaza öncesi ve sonrası değişimi gösteriyor. [NASA/JPL-Caltech/Univ. of Arizona]

New Horizons görevi uzarken, Dawn Ceres’te takıldı kaldı

New Horizons uzay aracının Plüton’un koca kalbini keşfetmesinin üzerinden 1,5 yıl geçti. Kuiper Kuşağı’nın kaşifi yoluna devam ederken, bir sonraki hedefi 2014 MU69 olarak belirlendi. Buzul gök cismine ulaşmak için kritik manevrayı yapan New Horizons, yeterli yakıt ile sorunsuz bir şekilde yoluna devam ediyor. NASA’nın Temmuz’da onayladığı görevin, 1 Ocak 2019’da heyecan verici buluşma ile doruk noktasına varması bekleniyor.

New Horizons kuyrukluyıldız gibi Güneş Sistemi’nin derinliklerinde uçmaya devam ederken, Ceres’in gizemlerine takılıp kalan Dawn, halen cüce gezegeni inceliyor. Dawn’ın Haziran 2016’da sona ermesi beklenen görevinin ardından Adeona adlı bir asteroide gitmesi bekleniyordu. Ancak Ceres ilgiden hoşlanıyor bir defa.

[NASA/JPL-Caltech/UCLA/MPS/DLR/IDA]

Juno Jüpiter’e ulaştı ama sorunları devam ediyor

Uzayda beş sene gezindikten sonra ilk önce Jüpiter’in dev manyetik alanını aşan, ardından yörüngesine giren Juno, yolculuk esnasında belirtileri başlayan sorunlarla karşılaştı. Ekim ayında, Juno’nun ana motoru beklendiği gibi çalışması ve uzay aracı Jüpiter’e yapacağı yakın gözlemi ertelemek zorunda kaldı. Birkaç gün sonrasında, NASA uzay aracının uyku moduna girdiğini açıkladı. Yani, bu süreç içinde hiç bilgi toplanmadı. Juno, birkaç gün sonra uyandırıldı ancak motor sorunu tam olarak çözümlenmiş değil. Olması gerekenden daha geniş bir yörüngede gezinen Juno, bu nedenle daha uzun sürede bilgi topluyor. Motor sorunu aşılmazsa, görev süresi beklenenden birkaç yıl daha uzayabilir.

[NASA/JPL-Caltech]