Suriye savaşının en acı dolu fotoğraflarından biri bizi ne kadar etkiledi?

0
3827
aylankurdi 001
aylankurdi 001

Savaş Suriye’de 2011 yılında başladı; ama dünyada maalesef orada yaşanan tablo çok da iyi tasavvur edilemedi. Başlangıcından bugüne binlerce insanın ölümü ve yurtlarından göç etmesi ile sonuçlansa da çoğu insanının bu acı tabloyu derinden hissedebilmesi 2 Eylül 2015’da bir fotoğrafla gerçekleşti. Hangi fotoğraf mı? Küçük cansız bedeni Bodrum sahiline vuran Suriyeli Aylan Kurdi’nin fotoğrafı.

Aylan Kurdi’nin dünyayı sarsan fotoğrafı. [Wikipedia]
Oregon Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Profesör Paul Slovic bu simgesel fotoğrafa verdiğimiz tepkileri inceledi ve PNAS adlı dergide yayınladı. Makalenin özetini madde madde sorularla inceleyelim.

Aylan’ın fotoğrafı ne kadar yankı uyandırdı?

İngiltere’deki Visual Social Media Lab’ın raporuna Aylan’ın fotoğrafı 12 saatte 20 milyon kişi tarafında görüntülendi ve 30 bine yakın tweet atıldı. Google’da da Suriye’deki savaşa ve mültecilere dair aramalar çarpıcı şekilde arttı.

Google’da ‘Aylan’,’mülteci’, ‘Suriye’ kelimeleri ile yapılan aramalar. (Kaynak: Paul Slovic’in makalesinden alınmıştır).

Bu fotoğrafla beraber yapılan bağışlar da katlanarak arttı. Örneğin makalede İsveç Kızılhaç’ına yapılan bağışlar artması örneği verilmiş. Aylan’ın fotoğrafının yayınlandığı hafta gelen bağışlar bir önceki haftanın bağışlarının 55 katına çıkmış (34,284 İsveç Kronu’ndan 1,908,437’a çıkması).

İsveç Kızılhaç’a yapılan günlük bağışlar. (Kaynak: Paul Slovic’in makalesinden alınmıştır).

Aylan’ın resminin yayınlanmasından 6 hafta sonra maalesef ki bağışlar eski haline dönüyor. Peki ama bu bize neyi anlatıyor? Bu süreç psikolojide tanımlanabilir simgesel mağdur etkisi (identifiable victim effect) diye adlandırılıyor.

Diğer bir deyişle insanların kalabalık ve hikayesi çok da bilinmeyen bir grup yerine hikayesi belli ve bir şekilde daha aşina olan bir mağdura daha çok yardım etme eğilimi. Yani insanlar sosyal medyada gördükleri ya da görmek istemedikleri Türkiye’ye ve dünyanın başka yerlerine göç etmek zorunda olan binlerce Suriyeli çocuk yerine Aylan’ın belirgin bir resmi ile bu olayı benimseyebildi.

Bu fotoğraflar hafızadan silinmesi ve medyanın da ilgisi de azalmasıyla bu konuya olan duyarlılık da azaldı.

Aylan’ın fotoğrafı neden bu kadar yankı yaptı?

Hatırlayın bir resim bin sözcüğe bedeldir. Tıpkı Vietnam savaşının ne kadar acımasız olduğunu Napalm bombasından kaçan yanmış vücuduyla Kim Phuc ya da çırılçıplak koşan kız çocuğunun fotoğrafının özetlediği gibi.

Aylan’ın fotoğrafı neyi değiştirdi?

Çok az şey. Aylan’ın ölümünden sadece 6 ay sonra 300 çoçuğun daha bu yolculukta boğulduğunu biliyoruz mesela. Kısa süreliğine duyarlılık uyandırsa da bu etki azaldı ve mülteci sorunu unutuldu tekrardan.

Bu fotoğrafa verilen tepkilerle neyi öğrendik?

Makalenin sonuna doğru bu soruya cevap arıyor Prof. Slovic. O da birçok kişinin aklına gelen ve hala kimin söylediğini bir türlü çözemediğimiz cümleyi yazıyor ‘bir kişinin ölümü trajedi, bir milyonunki istatistiktir’.

Bu durum aslında psikolojide merhamet solması (compassion fade) diye adlandırılıyor. Bir olayda insan sayısı birden fazla olunca merhametin azalması durumu. Yapılan bir deneyde, katılımcılara ihtiyacı olan bir çocuk ve iki çocuk fotoğrafı gösterilmiş ve bağış yapmalarına ilişkin sorular yöneltilmiş. Araştırma sonucuna göre yardım edilecek çocuk sayısı iki olunca insanlar bağış yapma fikrine daha az olumlu yaklaşmış ve bağış miktarı da azalmış. Yani kişi sayısı artınca hem merhametimiz azalıyor hem de ruhsal olarak hissizleşme yaşıyoruz.

Empati tek kişiye indirgenince başarılı olsa da kişi sayısı artıkça empatimiz o kadar da yeterli değil. Her ne kadar Aylan’ın fotoğrafı insanların ve hatta devletlerin olayın ehemmiyetini anlamasını sağlasa da etkin çözüm bulmamız için yetmedi.