Gerçekliğin Perdesini Aralayan The Matrix’i Bilim-Kurgu Efsanesine Dönüştüren Hikaye

0
8461


Eğitim günleri

1997 sonbaharında, çekimler başlamadan önce the Matrix ekibi Burbank’deki devasa bir depoda efsanevi Çinli yönetmen ve dövüş sanatları kareografı Yuen Woo-ping ile gün boyu süren eğitimlere başladı. Yuen, 1978’de Jackie Chan’in kung-fu filmlerinde dönüm noktası olan Drunken Master filminde görev almıştı. Yuen’in dublör teknisyenleri eşliğinde aktörler saatlerce esneme hareketleri yaptı, tekme attı ve dövüştü. Bazen, yüksek hırslı ve yüksek aksiyonlu filmin yıldızları iplere bağlanarak ince şilteler üzerinde sallandılar. Neo’nun azılı düşmanj Ajan Smith rolü için seçilen Hugo Weaving, “İlk günün ardından dağılmıştım ve şok halindeydim… Rol için kondisyonumun ne kadar yetersiz olduğunu gördüm” demişti (Weaving, eğitimlere başlanmasından kısa bir süre sonra uyluk kemiğinden sakatlandı ve iyileşene kadar koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı).

Reeves’in de titizce göz altında tutulması gerekiyordu. Eğitim esnasında omurgasının ciddi hasara sahip olduğunu öğrendi: “Sabahları düşte düşüp duruyordum çünkü denge algınızı kaybediyordunuz.” Nihayetinde iki omuriliğinin birbirine kaynamak üzere olduğunu öğrendi. The Matrix’in baş yapımcılarından Barrie M. Osborne, “Doktoru ona ameliyat olması gerektiğini aksi takdirde el ve ayaklarının felç olacağını söyledi” diyor. Çekimlerden önce ameliyat olan Reeves, Burbank’a boyunluk ile döndü ve aylarca tekme atmasına izin verilmedi. Şansına, hazırlanması için başka yöntemler vardı: Ön çekimlerde ve çekim süresince “kung fu okulları” ayarlanmıştı. Böylece aktörler “esneyip kung fu filmleri izleyebiliyorlardı.”

Wachoswki’ler aynı acımasız “diyete” maruz bırakılmadılar, yüksek bütçeli bir filmi yazmak ve yönetmek yeterince külfetli bir görevdi. Yine de aylar süren eğitim esnasında hep yakınlarda oldular. Boss, “Wachowski’ler için Hollywood misali bir şey değil… Onlar şort giyiyorlar, basketbol şapkaları takıyorlar. Basketbol izliyorlar” diyor.

Kardeşler memleketlerinin takımı Chicago Bulls’u o kadar seviyordu ki Warner Bros’a 1998 NBA Finalleri’ni izleyebilmek için uydu TV ayarlattılar. Aynı zamanda Bound filminde beraber çalıştıkları isimlerden sinematograf Bill Pope, editör Zach Staenberg ve Cypher (Morpheus ve Trinity’in ekip arkadaşı) rolünü verdikleri Joe Pantoliano’yu davet ettiler. The Matrix’in en şüpheci ismi olan Cypher, aynı zamanda en iyi ilişkilendirilebilecek isimlerden biri. Gerçek dünyanın teknolojik bok çukurunda yıllarca yaşadıktan sonra nihayetinde arkadaşlarını satarak the Matrix’in mavi hap ile sunulan versiyoyuna kaçmaya çalışıyor.

Pantoliano, özellikle 80’li yılların hiti olmuş The Goonies ve Risky Business gibi filmlerde pragmatik sinsi karakterleri oynamıştı. Risky Business’da Guido, the Killer Pimp karakteri olarak Tom Cruise’a acı çektiriyordu. Tecrübesine rağmen, hiçbir filme The Matrix için olduğu kadar gayretli hazırlanmadı: “Benden hayatımda olmadığım kadar fit olmamı istediler.” Pantoliano o zamanlar 40’ların ortalarındaydı. “Alkol yoktu, buharda pişirilmiş sebzeler yiyorduk ve spor salonunda çalışıyorduk. Ben lanet bir karakter aktörüyüm! Eğitmen olarak ayarladıkları kişi bana ‘Günde üç bin kez oturabilirsin ama bu seni bir yere götürmez’ dedi. Ben de plastik cerrah olan arkadaşımla konuştum ve sekiz bin dolarlık yağ aldırma operasyonu olmaya karar verdim” diyor. Ameliyatın faturasını stüdyoya gönderen Pantoliano, harcama için “Ar-Ge” ifadesini kullandı (Dediğine göre parası hiç geri ödenmemiş).